En Kadınsı Haliyle İnsan

Habibe Merih Atalay
496

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

En Kadınsı Haliyle İnsan

Erdemler kimin elindeyse,
-kimin elinde olursa olsunlar-
o en yetkin - ve başarılı olacaktır
insan haliyle

Balık tutmayı öğretebilen
Bir annen olmadı sana
Bilmediklerini de uyduramazsın
Niyetin balık tutmaksa
Onu da kendin öğrenmelisin

Niyetin balık tutmaksa

Balık tutmaksa niyetin
Nasıl yapılacağını
Öğrenmekle başla işe

Hayatta bilmek ve yapmak
Bulmak ve sahip çıkmak
İstediğin herşey için
Kalıp bir cümle olarak
Kullanabilirsin bunu

Niyetin neyse, ona ulaşmak için
Asıl ulaşılacağı öğrenmekle işe başlarsın

Bilmenin o sapa yolu
Öğrenmek yol ayrımından sonra gelen
O dik bayıra işte buradan çıkılır

Öğrenmediğin şeyi bilebilir misin
Hayır
Okumayı ve yazmayı nasıl öğrendiğini hatırla
Hatırlıyor musun
Hayır

Nasıl öğrendiğimizi unuturuz
Nasıl öğrendiğimizi nasıl unuturuz
Nasıl öğrendiğimizi nasıl unuttuğumuzu
Unuttuğumuz sürece öğreniyoruz

Nasıl öğrendiysen unutup okuyup yazmayı
Öğrenmeyi öğrenmeyi öğrendiysen
Kaçıp kovalamacayı öğrendiğin gibi

Kendiliğinden büyümek
Kendiliğinden oluşan bir dönüşüm öyle değil mi
Yaşlanmada öyle.. ama ya bilinçlenme

Bilinçlenemezsin kendiliğinden hayır
Bilinçlenme bir iş öğrenme işi evet

Deprem öncesi ve sonrasında -anında-
Öğretmenlerimizin uyarılarına kulak vermeli
Onlara uymalıyız öyleyse

Deprem
-içte ya da dışta-
sokakta ya da kalpte deprem

Sana balık tutmayı öğreten bir annen olmadı
Sana depremde nasıl korunacağını öğreten
Bir baban olmadığı gibi
Sana bilmediklerini öğreten kardeşlerin de..
Komşuların yavuklun meslektaşların da..

Bu yüzden artık onları ve kimseyi
Bilmek istemiyorsun

Nedir insanın kendine özgü yetkinliği

Beni kımıldatmıyor bu soru

Kımıldatmalı mıydı

Evet

-edinilmiş- sahip olunmuş
Yetkin insan ne demek

"Sahip olduğumuz tek şey ancak edindiğimiz
ve dönüştürdüğümüz şeydir,
ne olmuşsak, başkaları sayesinde
ya da başkalarına karşı olmuşuzdur."

Büyük Erdemler Risalesi syf. 19

Madem söyleyecek bu kadar çok sözün var
Ve de enerjin, daha tutarlı bir eylemde bulunmaya ne dersin
Oturup bir konuda kitap yazmaya meselâ

Hangi konuda meselâ

Adam oturmuş
Büyük Erdemler Risalesi diye
400 sayfalık bir kitap yazmış, meselâ

Hiç kimseyi ilgilendirmeyecek bir konu bul bana

Hiç kimseyi ilgilendirmeyen bir konu mu

Evet. Hiç ama hiç kimseyi.
Bu güne kadar hiç ele alınmamış
Kimsenin tartışmadığı
Bunu akıl etmediği
Dikkate bile almadı
Es geçtiği, yok saydığı
Görmezden geldiği
Aman canım sen de dediği
Bundan ne cacık ne turşu olmaz dediği
İçten içe küçümsediği
Yer yer alay konusu yaptığı
Ama henüz hiç bir zaman
Ciddi olarak
Yaşamlarımızı nasıl etkilediği konusunda
Beyninin hiç bir kıvrımında
Onu uzun uzadıya evirip
Çevirme zahmetine katlanmayıp
Dudak büktüğü
Bir konu

Geliyor mu aklına hiç hı
Hah ha!
Tabii ya
Gelmiyor
Gelse şaşardım
İşte bu yüzden bana,
"Madem söyleyecek bu kadar çok sözün var
Ve de enerjin, daha tutarlı bir eylemde bulunmaya ne dersin
Oturup bir konuda kitap yazmaya meselâ" diyemezsin
Anlıyor musun

Peki

Demiş ki Kant:
"İnsan ancak eğitim yoluyla insan olur;
eğitim onu ne hale soktuysa odur insan"
Dahası, 'hayvanlığı insanlığa dönüştüren' şey
öncelikle disiplindir
Başlangıçta nezaket verilmese
ahlak ortaya çıkmayacakmış!

Bebekken büyüklerimce şu yazı işlenmiş önlüğüme
: "Öpmeyin, Güldür Solar"
İlginç mi

Yakında ben de şöyle bir yazı iliştireceğim vatkama
: "Yakınlaşmayın, Gül Soldu;
Safi Diken Şimdi! "
Ya.. Nasıl

Çok güzel
De.. ne alâka

Bu boyutta tek bir rol oynamak istiyorum
Bu rol için geldiğimi hissediyorum
H.M.A. rolü

HMA Havuzda
H.M.A. Ormanda
HMA evde, mutfakta, yatak odasında
H.M.A. parkta, yürüyüşte
HMA H.M.A. ya karşı göğüs göğüse
HMA uçakta uzayda
Rock konserinde
Twist yaparken H.M.A.
Ve HMA sahnede 'Odil' rolünü oynarken
H.M.A. kitaplarını imzalarken
Ve de HMA ailesiyle
Falan filan

Ha unuttum, bir de şu var:
HMA en iyi h.m.a. ödülünü kucaklarken
Yani kendi kendini -kendimi-
Heh he!

Komik olmaya mı çalışıyorum
Aslında asla!
İstesem de komikçe bitemem
Ancak
Trajikomik tütebilirim
Has burunlara

Bu konuda kitap yazmaya ne dersin?

Ha yine mi o konuya geldik

Evet. Ne sakıncası var?

Hangi konuda kitap yazacağız?

Bu konuda.

Hangi konuda?

Bu konuda işte!

Ama hangi?

Bu!

Han!

Bu!

Ha?

Ub!

A Yeter! Şaklabanlık yapıyorsun.

Evet.

Öyleyse bu konuda bir kitap yazalım.

Sahi mi?

Evet.
Sahi.
Bakıyorum pek bir hoşuna gitti.

Çok iyi fikir

Eh elbet
Kim düşündü
Yine ben yine ben yine ben
Y i n e b e n! !
Kahretsin çok iyiyim
Yine çok iyiyim
Rezalet bir şey!
Kendimi alamıyorum bu 'iyi' olmaktan
Çılgınca bir şey bu

"Adil şeyler yapa yapa adil insan,
ölçülü davrana davrana ölçülü,
yiğitçe davrana davrana da yiğit insanlar oluruz"
demiş ya Aristoteles
sen de çılgınca şeyler yapa yaza
çılgın insan olmaya başlarsın

Ama çılgın bir insan olmadan
Nasıl çılgınca şeyler yapılabilir? Ki!

Aristoteles sanki,
'alışkanlık yoluyla' der gibi,
ama bu elbette yetersiz!

Azıcık, bir tutam kadarcık çılgınlık sayesinde
Daha azılı çılgınlıklara demlenip
Taklit ede ede mayalamayı yoğurdun formülünü
Ters köşe Çılgın olmayı elde edebilirsin

..sen...
..ilizyon burada kırılıyor

Senkronizasyonu yeniden sağlamak
Olay döngüsünü baştan
Başa sarmamız gerek
Yara bandıyla

Bu son derece saçma geliyor bana
Yani, nasıl olur da.. bacaklarımdaki
Selilüitler durmadan artıyor
Bu gidişata 'bi dur! ' demem
Gerek -miyor- mu sence

Evet. Haklısın.
Çözüm değil hiç biri
Hiç biri çözüm değil

1.50 boyunda
Kıvırcık ve kır saçlı
Ufak tefek bir kadın bu şimdi
51 yaşı

İnce dudaklı, dolgun yanaklı
Geniş alınlı bir yüz yapısı var oldum olası
Kırışıklıklar göz ağız çevresinde konumlanmış
Ve yüksek alnında ince çizikçikler halinde şimdilik

Dolgun yanakları az biraz sarkık
Göz altları çökük
Göz kapakları inik
Ama düzgün bir burna sahip

Büyük bir neşeyle
Geniş bir gülümsemeyle
Ağzının içine girecekmiş gibi çıkar
Çoğu fotoğrafta.. o denli düzgün

Zaman zaman masaldaki
O çirkin cadıya benzer ve benzetir kendini
Bir kocaman beni ve kamburu eksik sanki

O da ben de bu masalın
Kötü ve çirkin cadıları
Ve ne yaparsa yapsın
Ve ne yaparsam yapayım
Kötülükten başka şey gelmez elimizden

Gece yarısı davetten kaçarken
Hal halını düşürmüş ince bilekli
İyilik dolu bir yüreğe sahip
İki abla var ve ikisi de evli ve de çocuklu
Hatta biri torunlu

Bu cadı ve ben
Kötülük yapmaktan
Çocuk yapmaya geçerken
Sınıfta kalan yalnız birer ucubeyiz şu an

Ve bu işte,
Hiç kimseyi ilgilendirmeyen tek konumuz

Bu iyi bir başlama noktası mı?

Sence?

Hayır.
Bir gönül kapım var
Ve nedense
Ne zaman aralasam
Hep aynı şey oluyor
Bunun izahı mümkün mü?
Niçin yani?
Neden?
Yine de düşünmeye kışkırttığı için mi
Bunu içeri almalıyım
O kadar mı acizim

Hayır, bu da bir yanılsama
İnsanın gerçeğiyle bütünleşmesi zor -çok zor-
Hele benim gerçek gerçeğimle
Bir başkasının hele de bir yabancının
Gerçek gerçeğiyle bütünleşmesi
Zorun da zoru

Olta yaşlı, uç yanlış
Av yasağında Av sıradan
Ortasındaki tek alan bu doğru
İşte o da bu sapınç

Doğru olan tek savunum
Bilir kişi kimliğim
Ben bilir kişi..

Dolayısıyla bir yabancının da
Bir yabancı olarak kalması gerektiğinden emin
Ve bu zamanda
Hepimizin bu ülkede bir araya toplanmış olmamızın
Mantığını arıyor

Uyuklayarak mı?

Uyuklama değil bu
Bu yoğun düşünme
Trans hali

Buna bir son versek diyor olmuyor

Diyorum ki, acaba
Beyinsel işlevlerimizde
Ne tür bir eksik ya da fazla
Anormal ya da normal
Farklarımız var ki
Ben böyle düşünüp algılıyor
Onlar öyle, bunlar şöyle
Hiçbir zaman onlar bunlar şunlar gibi
Ü r e t e m e y e c e ğ i m
Yaşayamayacağım da
Çünkü hiç bir zaman
Kendim olmanın dışında
Ç ı r p ı n a m a m

Hayat sadece kimyasal bir süreç midir
Ve dünyanın en önemli insanı olsaydık
Şu an nerde, ne yapıyor bulunurduk

Sadece kimyasal bir süreçse
Açlık zihin kimyasını değiştirebilir mi

Eğer yanıtlar evet ise
Karnım doyduktan sonra
Bulimia Nervosa algılayacağım
Demektir önümdeki boyutu

O halde bu düşünen ben
Ben değilimdir gerçekte...

Yiyip içtikten sonra konuşup yazıyorsam
Konuşan ya da yazan
Bunları yapmak için düşünen
Ben değilimdir..

Tıpkı o reklâmdaki gibinin
Tersi gibi bir durum
Açken sen
Sensindir yalnız ve tek başına

Tokken, yediğin simidin peynirin
İçtiğin suyun çayın söylevidir
Ağzından dökülecek olan

Suların çağıldamasıdır türkülerin
Belki alto ya da soprano sesinden
Fışkırarak yükselen

Zeytinin domatesin biberin soğanın
İç dökmesi kırık hınçlarıdır
Sayfalarına vuran kan damlası gölgeler

Ve buğdayın yulafın çavdarın
Başak çığlıklarıdır ısıran havanı

Benden değildir hiç biri tokken
Elime aldığım ekmeğin emeği

Besicinin Rençberin tırmıklayan kürekleri
Yürekleri çapalayan yongalardır

Bu da 'anam benim' sandığım
Bu beste şiirleri yaptıran
Bana aitmiş gibi gelen şu cümleler de
Parmaklarımdan tuşlanan bu kelimeler de
Harfler de beni ben yapmıyor

Megafon yapıyor, diyafon yapıyor
Yırtık cırtlak bir anfi yapıyor
Kolonlarımdan şu iki yanımdan sarkan
Yapay ses görüntü kayıt aktarım cihazı
Yapan o, tüm doğadaki kimyasal süreçleri
Ağlatan ağaçlaşan ağlaşan benden duvarlarımda
Çıldırasıyaymış seslerle.. Niye? .. Niçin? ..
Ama neden! ..

Bir konuda hakkımı vurmalı ve korumalıyım
: Dürüst bireyim hiç değilse
-sahtekarlık yapmıyor-
Kendime kendim ihanet etmiyorum
En azından

Habibe Merih Atalay
Kayıt Tarihi : 13.8.2013 15:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


‎ 13 ‎ Ağustos ‎ 2013 ‎ Salı 15:48:52

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Habibe Merih Atalay