El bağlayıp dalmışsınız beraber akaçlanan hayat pınarına
Sessiz servetiniz olmuş,başınıza sokunduğunuz bir iki ak papatya
İmgelemiş sizi,beslendiğiniz nezaket fışkıran lebiniz,dönüp sırtını hazana
Nemlenen buğulu gözleriniz,birbirinizin suretinde akmış mavi zamana
Vezni olmuşsunuz birlik melodisinin,her biriniz ayrı gayrısız uzanıp yarına
Ellemiş güllemişsiniz kara toprağın bağrını,çoraklığını sıyırıp inadına
Öğütmüşsünüz paçalarınızı sıvayıp göz yaşlarınızı,iki güle bir ağlaya
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman