Sesi kısılmıştı rüzgarın akşamın serinliğinden, karanlığa alışamayan gözleri, hiçbir şeyi seçemiyordu.. Önüne gelene çarpıyor, özür bile dilemiyordu.
Kentin bütün sokaklarına destursuz dalıyor, ne aradığını bilmeden öylece serseri dolaşıyordu.
Aklından neler geçmiyordu ki, ama aklından geçenlerin hiçbirini tutamıyordu. Tam bir şeyi düşünürken, hınzır bir düşünce onun yerini işgal ediyor, hınzırların sayısı gittikçe artıyordu.
Portakal çiçeği kokusu yüklenmişti kentin en büyük caddesinden. Binlerce ağaca uğramış, bütün çiçeklerin kokusunu içine çekmişti.
Sevdanın ateşi eğer
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Devamını Oku
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını