Yorulmuş, yıpranmıştı. Eskitmişti onu el değmiş aşkları.
Gidenlere bir bir üzülmüş, kendine sarılıp uyumuştu yıllar boyu.
Hayatına girenler incitmişti bir kere, benim sevgime de kırgınlıklarıma da, küskünlüklerime de tahammülü yoktu.
El değirmedi sevgimize. Yürek hiç değirmedi. Öngörüleri o kadar gerçekti ki.. Sonunu kendi yazdı. Yaşamadan bildi acımızı...Ayrıldığımızı...
Bense hiç bilemedim...
Acabalar dolu yarınlarımızı...
Acaba gelseydi nasıl olurdu?
Acaba sevseydi nasıl olurdu?
Acaba burayı o da sever miydi?
Ne olurdu acaba birlikte olsaydık?
Yani en kötü ne olurdu?
Yaşadık doya doya sevgimizi diyelim,
Gezdik, eğlendik, güldük, ağladık...
Belki kırdık, küstük...
Hadi diyelim ayrıldık...
Ne olurdu?
Günlerce ağladık, sövdük, içtik.
Lanetler okuduk karşı cinse,
Bazen de kadere...
Sonra...
Susmalar, sessizleşmeler...
Belki yeniden umut etmeler...
Ya da umut etmeyi bıraktık diyelim.
Sonrası... Derin bir yalnızlık...
Zaten yalnızız.
Gitti diyelim ömrümüzün kalanı.
Sonra..
Sonrası ölüm... Önünde sonunda ölüm...
Hiç... Hiçlik...
Kefenin cebi yaşanmamışlıklarla dolu.
Boş birer hatıra olmuşuz iki üç kişinin tanıdığı.
Hiç işte...
Öleceğimizi bile bile nasıl yaşıyorsak,
Üzüleceğimizi bile bile sevmektir hayat.
Cesur olmaktır aşka.
Aç olmaktır sevgiliye.
Sonu ne olursa olsun diyebilmektir bazen.
Sonum ne olursa olsaydı da,
Seninle dolu yaşanmışlıklarım olsaydı.
...
acaba?
...
Kayıt Tarihi : 9.7.2019 19:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

beğeniyle okudum
TÜM YORUMLAR (1)