som nefeslerin ilk, dişinin lâl iştahı
başından en sonuna sonunda başın benim
iliklerinde hissettiğin kıvrımıyım sarmalın
ilk hareketine sinmiş varacağın ebruli
noktanın sabahıyım, beni virgülüne tak
sularının koynunda dinlendir şiirimi
boyumdan en soluklan, enimden boy
sonundan en başına başında sonun benim
tomurcuğunda biten öpüşüyüm rüzgârın
ateşten düşmüş saçım cismini gıdıklayan
saklı duran gölgeyim aslın aktığı yerde
gölgelerdeki asıl, köpüren balın benim
Kayıt Tarihi : 14.6.2014 16:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aynur Uluç](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/06/14/en-el-dongu-2.jpg)
günlük yaşamımızda her zaman ön planda çıkan, bireysel ve toplumsal etkileri tartışılamaz olan, bazen birbiri yerine, bazen de birbirinin tamamlayıcısı olarak kullanılan iç içe geçmiş kültür ve uygarlık kavramları üzerine, günümüze dek söylenmemiş çok az söz kaldığı malümlarınızdır.
modern dönemin ateist düşünürleri ^^dini^^ bir fenomen olarak ele almış indirgemeci bir yaklaşımla onu tanımlamaya çalışmışlar, özünde inançlar kümesi olan dini, bilimsel bir obje gibi ele alarak tek bir ilkeden hareketle izah etme yoluna gitmişler, doğal olarak tanrı inancını da şuradan veya buradan kaynaklanmıştır diyerek reddetmişler,ben bir şiir sever olarak bazı şiirleri ateist şiirler diye katagoriledim,kendimce tabi,hatta bir ara düşünmüştüm ataist şiirleri şeytan mı vesvese vererek yazdırıyor,ufak denilebilecek çapta araştırmalar yaptım toplum ahlakına ve tanrı tanımazlığa ve bunu şiirlerine işleyenleri bunu yapmaya ne sebep itiyor,ve şeytan'ın bundaki aktif görevi varmı gibisinden,aklımda kalan kendimce ulaştığım cevapları kısa geçeyim çokta uzun konuşmayım :) vesvesede şeytanın rolü sanıldığı kadar büyük değil, şeytan nefsin gölgesinden gider o şunu iyi bilir dökme su ile değirmen dönmez yani nefsin kompleksine uygun olmayan vesvese işe yaramaz iç dünyada bir etkiye sahip olma bunu bildikleri için nabza göre şerbet verirler .lakin aynur hocamın bu şiirinde bu ataist dil kullanılmamış fikrimce,yine uzatıyorum ama bahsini ettiğimiz şiirlere bir örnek vereyim,
sünni kökenli büyük alevi bektaşi şairi edip harabi'nin sözleri bu konuda gerçekten etkileyici bir güzelliğe sahiptir ve aynı zamanda bu sözler, sünni teolojiye karşı da inanılmaz bir isyanı ortaya koymaktadır
Daha Allah ile cihan yok iken
Biz anı var edip ilan eyledik.
Hakk'a layık hiçbir mekan yok iken
Hanemize aldık mihman eyledik.
Kendisinin ismi henüz yok idi
İsmi şöyle dursun cismi yok idi
Hiçbir kıyafeti, resmi yok idi
Şekil verip tıpkı insan eyledik.
Allah ile burda birleştik,
Nokta-i amaya girdik birleştik,
Sırr-ı Küntü kenzi orda söyleştik,
İsmi şerifini Rahman eyledik.
Aşikar olunca zat ü sıfatı,
Kün dedik var ettik bu semavatı,
Birlikte yarattık hep kainatı,
Nam ü nişanını cihan eyledik.
Yerleri gökleri yaptık yedi kat,
Altı günde tamam oldu kainat,
Yarattık içinde bunca mahlûkat,
Erzakını verdik ihsan eyledik.
saygım ile.
TÜM YORUMLAR (1)