Hoş geldin dünyamıza, şeref verdin ey aziz!
Melek kadar masumsun, lakin zayıf ve aciz.
O kadar nahifsin ki; korkarsın pirelerden!
Sinek bile vızlasa, eder seni o, taciz!
Onca nimet var ama dişin yok ki yiyesin,
Olsada ağzın dilin, yok ki ilmin diyesin,
Sen şu arz-ı fanide, bir el bebek gül bebek,
Sultanlığa tam aday, en şerefli üyesin!
Pis bir sudan, bu sima; nasıl çıkar bilinmez!
Tesadüfen elbette, böyle Ahsen olunmaz.
Alim, Hakim bir Sani; yapar ancak şu işi!
Bunu yapan kudrete; elbet lakayt kalınmaz!
Bak en güçlü mahlûklar, fır, fır döner çevrende!
Her şey sana musahhar, şu koskoca evrende!
Varmı senin gibisi? Et insafla itiraf!
Şu küre-i zeminde, onca devir, devranda?
Hayvan, nebat, cemadat; tümü emre amade!
Arzun ferman gibidir; kalmaz kimse azade.
Kimdir seni şu arza, en yetkili kul kılan?
Bir damla meni iken; nasıl oldun beyzade?
Ne tesadüf ne doğa, yapmaz böyle bir ihsan!
Şayet ahmak değilse; görür bunu her insan.
Öyle Muhsin ve kerim; ancak Rabb-i Rahimdir!
Ta ki ona şükretsin, ihsan gören tüm ins, can!
Madem abd-i azizsin; dikkat eyle şanına!
Asla halel getirme; mübarek unvanına!
Şayet nankörlük edip, terk edersen taat’i?
Zannetme ki, kalır kar, yaptıkların yanına!
Böyle azim nimetler; bil külli şükür ister!
Olmaz yalnız laf ile ameli şükür ister!
Kulluğunu ciddi yap, müstakim ol her daim!
Zira senin halıkın; ihlâslı şakir ister!
Cihat ŞAHİN
06.06.2010-İZMİR
Kayıt Tarihi : 6.6.2010 23:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!