En Ağır Yük Şiiri - Önder Karaçay

Önder Karaçay
1808

ŞİİR


81

TAKİPÇİ

En Ağır Yük

Kimsesizliğin bir hançerini andırıyor ıstırabı
Uzaklara yapışıp kalan yaşamın renkleri
Tanık olma fırsatı bulamadığım
Sahipsizliğin bakışıydı o kocaman gözleri

Kar yığınlarının kefen olduğu kaç sabi var ki bu dünyada
Eriyip giden kar yığınlarının hüznü
Milyonlarca insanı hüzne boğa bilsin

Nasıl verilecek bu kahredici soruların yanıtı

Varsılların dünyasında yoksulluğun cenderesi
Göğsünde yürek taşıyanların
Ve
Sinesinde insan olanların bağrını yalayıp geçen çaresizlik
Hani çok derinden dövmüştü hepimizi hayatın örsü

Kül içinde gül yetişmez ki
Yangın yeridir orası

Yıkılmanın en kolay yolu
Kurtuluşu başkasında görmekti

Gördün mü?
Fırtınanın şiddetinden kaçışı

Sevmez hayat kendisini
Çok fazla ciddiye alanları

Gereğinden fazla dünü düşleyenler
Hak ettiğinden fazla yarını düşünmek zorunda kalırlar
Ve hiç hak etmediği kadar bilinçsizce yaşarlar o anı

Hayatından çıkardıklarını gereğinden fazla özleyenler
Hak ettiklerinden daha fazla bir özlemle beklerler
Hayatlarına yeni girecek olanları
Ve onlar asla göremezler yanındakilerini

Soğumuş bir yüreği
Kim ısıtabilir ki

Kendi gözyaşlarımız
Islatmadı bizi

Dönüp dönüp kuyruğuna bakıyor
Arkamdan geliyor mu diye birileri

Dünya bir karmaşa
Çözdükçe dolaşıyor

Önder Karaçay

Önder Karaçay
Kayıt Tarihi : 14.1.2018 17:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


6 Şubat 2014'te gazete sayfalarına şu satırlarla yansımıştı yürek dağlayan o haber;"Van'ın Gürpınar ilçesine bağlı Yalınca Köyü'nün Çeli Mezrası'nda oturan Taş ailesi, rahatsızlanan 1,5 yaşındaki çocuklarının yolların kapalı olması nedeniyle hastaneye götüremedikleri için öldüğünü öne sürdü."Köye 16 kilometre uzaklıkta bulunan mezrada yaşayan 7 kişilik Taş ailesinin çocukları Muharrem Taş, akşama doğru yüksek ateş ve öksürük şikayetleriyle aniden rahatsızlanmıştı...Aile, mezra yolunun kardan kapalı olması nedeniyle çocuklarını hastaneye götüremeyince, ilgilileri telefonla arayarak yardım istemişti... Aile, görevliler gelir umuduyla beklerken, minik Muharrem, gece saat 02.00 sıralarında hayatını kaybetmişti...Gece yarısı Van'dan yola çıkan yakınları, araçlarla sabaha karşı köye, geri kalan ve kapalı olan yolu ise 4 saat yürüyerek mezraya ulaşmıştı...Otopsi işlemlerini yapmak ve suç duyurusunda bulunmak için, minik Muharrem'in cenazesini bir çuvala koyup sırtlarında taşıyan aile, yine yürüyerek 16 kilometre uzaklıktaki Yalınca Köyü'ne ulaşmıştı... Çok ağır gelmişti bu yük bana çocuğunu sırtında taşıyan babanın yükü kadar ağır...Ve belirsizliğin hakim olduğu adalet önünde suçlu bulunamamıştı. İnsanlık taşıyacaktı şimdi bu ağır yükü...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Canan Akpınar
    Canan Akpınar

    ne çok yük var omuzlarda.. ne çok vebal... ve ne çok uzaklaşıyor adımlar gün be gün insanlıktan... nasıl çözülür dünya bunca sevgisizlik içinde... sağır kör ve ama yız hep birlikte... ne çok korkuyoruz gerçeklerle karşı karşıya gelmekten.. bu yüzden gömüyoruz yüzümüzü... kapatıyoruz gözlerimizi..önden gidenleri kurt kapıyor ya arkamıza bakmamız ondan mı acaba...

    düşündüren şiir. ve çok güzel...
    saygılar..

    Cevap Yaz
  • Salim Erben
    Salim Erben

    Yüreğinize sağlık gönlünüzden
    damla damla akan sevgi dolu duygularınızı
    sel misali aktarmışsınız

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Hikayesi apayrı etkili..
    Şiir zaten...

    "Dönüp kuyruğuna bakıyor...
    Dünya bir karmaşa
    Çözdükçe dolaşıyor..."

    İşte bu..
    Başın kuma gömüldüğü yerde iş... Kuyruğa düşer!
    Onlar da karışır birbirine...

    Yükü de çekene kalır!

    Tebrikler Önder Bey, Kardeşim..

    Cevap Yaz
  • Recep Okatan
    Recep Okatan

    "Soğumuş bir yüreği
    Kim ısıtabilir ki"

    Sevgili şair, şiiriniz baştan sona harika,lakin en anlamlı bulduğum iki mısra her şeyi özetlemi gibi.Saygılar efendim...

    Cevap Yaz
  • Ozan Ali Aydın
    Ozan Ali Aydın

    Yürek sesiniz daim olsun gerçek bir hikayenin beyaz kağıda iz düşümü şiirin sineması

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Önder Karaçay