Karanlığın içinde duyulmaz çığlık
En ağır işkenceyi çeker yalnızlık
Tımarhaneden beterdir haksızlık
Gül bahçesinde gezersin bir anlık
Karanlığın içinde duyulmaz çığlık
Çıkışı yoktur kapanmış yolların
Dertler kördüğüm, acı her yanım
Yandıkça ateşlerde bu canım
Rüzgar estikçe savrulur, naçarım
Çıkışı yoktur kapanmış yolların
Kördüğüm olmuş çözülmez anılar
Hasret kilim gibi, nakışı acı atar
Keder bilinen tüm yolları tıkar
Sevda zincire vurulur, yavaşça solar
Kördüğüm olmuş çözülmez anılar
Ateşle barut durmaz ki yan yana
Dört tarafım duvar, harabım kuytuda
Ölüm gibi yaşanır yalnızlık tek başına
Gece ile gündüz yaşanmaz bir arada
Ateşle barut durmaz ki yan yana
Hicrandır aslında gözlerden akan
Sözler yersiz kalır, ahlar yaman
Nefretli bir bakıştır gerçekte vuran
Günlerce ağlarsın, boşa geçer zaman
Hicrandır aslında gözlerden akan
Sevda zahmetli yol yürü yürü bitmez
İnan kuru bir teselli iflah etmez
Avaredir zaman alır, hiç vermez
Hamalım bu yükü başkası çekmez
Sevda zahmetli yol yürü yürü bitmez
Aynaya bakınca görünür gerçekler
Kelepirdir söylenmiş bütün sözler
Doğrular karışmış, solmuş çiçekler
İnsanın ruhu yıpranır, gider günler
Aynaya bakınca görünür gerçekler
Kurt dumanlı havayı sever, karanlık
Çığlıklar duyulmaz insafsız yalnızlık
Boğulmak bir bakışta gizli, ayrılık
Ölüm gelir dokunur eline bir anlık
Kurt dumanlı havayı sever, karanlık
Sonbaharda başlar solma mevsimi
Sararır yapraklar gönüller serseri
Tan ağarır değişir dünyanın çehresi
Gözler durmaz akar yağmur misali
Sonbaharda başlar solma mevsimi
Ve en ağır şarkıyı söyler sessizlik
Görmek ister gözlerin son seferlik
İhanete uğrar bilinen her güzellik
Ayrılık bestelenir son nefeslik,
Ve en ağır şarkıyı söyler sessizlik
Kayıt Tarihi : 12.8.2005 13:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!