koç salımının yüzüncü gecesinde
delikanlılar “yüz” toplarlardı
maşala alevinde..
torbalar ellerinde.
grubun önündeki kişilerin
her birinin omzunda heybe
önce keçinin “kuyruğu düştü” diye
ilk akşamdan sürüyü
ağıllara hapseden
sürü sahiplerinin evlerine
yollanılırdı
ama her evin kapısı
mutlaka yoklanırdı
arastalar boyunca
küçük-büyük herkesin elinde
gıldırka-çan
cangır-cungur
gıldır-gıldır
çalarlardı
deve çanı
löngür-löngür
deve çanı, grup liderinin elinde
susmuşsa!
ev sahibi kapıya çıkmıştır da
elebaşı, yüz pazarlığı yapar
ne verilse fazlasını ister
“-yüz verince şımarma” densede
pazarlık bu işin şanındandır
mutlaka mutlak ilave yapılır
“-abıla memnin gasalır”
hele de Goca Hesne
deve çanı tekrar
löngürdeme başlar
haydi…başka bir evin cam altına
kapıya dayanmış deve çanına
kim aldırış etmez
pazarlık beyhude
çanlar canhıraş
uğultu halinde
yüz almadan
istediğini koparmadan
kapı ağzından çekip gitmez
elebaş…
yüzü o toplardı, istediğini koparır elebaşı
efratının kahramanı
her şeyi o ayarlardı
herkesi kollardı
elebaşı, alt tarafı
sürülerden birinin çobanı
Kayıt Tarihi : 17.10.2007 15:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!