nicedir sürülmeyip sürüyle
evde bakılmaktadır
kızışmış tekeler
taze ot, ot samanı, kırma
yeşil yapraklı dallarla evde
besiye alınmıştır
bir yandan siyek kokusu
bir yandan tokuşurlar birbirleriyle
birbirinin kanlısı sanılır
zortlamaya başlamıştır
dekesek keçiler içine salınır
kızışmış tekeler
koklar, burnunu kaldırır
üst dudağını açar
derken birinin peşine düşer
beğirir
kovalar,
üstüne çıkar,
yüğürür-bırakır
tekrar
yerleri koklar
burnunu kaldırır
beğirir
çoktan yönünü
bir başkasına çevirmiştir.
sürüden ayrılır
sürünün bütün koçları
tekeler gibi
arpa, fiğ kırmasıyla
pelitle besiye çekilir
üstüne titrenilir
nazar boncuklanır
renkli çapıtlarla
süslenir boynuzları
renk-renk boyanır
sırtı-yanları
yurubcu, yeşil
ama illa kırmızı
yani “bayrak kırmızısı”
“gece mavısı”
muskalanır
“gök boncuk” dizili nazarlıkları
ekim ayının ikinci cumay derneğinde
salınır sürüye
gösterişli, nazar boncuklu
kostak kuyruklu
koçlar
salınır
kuyruğu ayrı
kendisi ayrı yürür
“koç gibi”
kuyruğunu çekemeye çekemeye
tokuşur koçlar
en baba koç
koyunları yüğürür
çobanın keyfi yerinde
sürüyü sürer
bir yamaçtan seyreder
seyre doyulur mu
boş verir kepeneğe
koçunun kuyruğu;
….
kuzuları bekler
bahara
umudu
Kayıt Tarihi : 17.10.2007 15:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!