Ala bir geyik görünür , gece yarısı mateminde ufukta yalnız başına bakar o mahur gözleriyle süzer durur içimdeki yapayalnız hissizliği ,anlatıyor
Anlatıyor birer birer geçip gidenleri yeryüzünden, silinip giden hikayeleri yok olup giden külleri ,ardından göğü delip gelen yağmur ve toprak kokusu.
Rüzgarda savruluyor bir o yana bir bu yana Çaresiz
Çaresizlik sarmış her yanı bir kadının şefkatli elleriyle başını okşamasına benzer.
Ala bir geyik var içimde gezinen, ağır ağır uzaklaşan vefasızlığı anlatır
Anlatır o ince saf göz yaşları dokunur mu o masum kalbine değer mi beşer uğruna, teslim eder ,
Bir körpe yalnızlıktan ibaret şu koca yer yüzü, kokunu her yerde duymanın verdiği çaresizliği iliklerime kadar hissettirmesi ,hatırlatıyor seni bana ,
Seni bana hatırlatıyor o melül bakış ve ardından gelen şefkat dolu sözler,
Halbuki senin içindi yokluk ve sadakat,bu kadarı canımdan götürür diye korkutmuyor da ,
Senden gidemiyorum ,senden gidemem de,
Bir hayat içinde sanrılar olan ,müsvedde gibi boş bir kuruntu ile tutunmaya çalışıyorum bu koca faniliğe ,tutunmaya çalışıyorum o çocuk gibi seven ellerine,
Bitmek bilmeyen bir duygu silsilesi
Tıkayıp duruyor paslı kulaklarını
Kelamların ardına sığınıyor serzenişiyle
Mısralarımda parçalanıyor yüreğim
Darmadağın olmuş, uçurumun eşiğinde
Masum tahayyüller misali.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!