Yandı tutuştu yüreklerimiz hasretinle,
Ruhumuz susuzluğuna muhtaç kaldı
Umut yudumladık, suya hasret kadehlerden
Seni andıkça, adınla kandırdık susuzluğumuzu
Topraklar çatladı, kavrulan hasretlerle
İştiyakları sonsuzlukta buluştu âşıkların
Her ah bir alevdi, zor yokuşu tırmanan
Hu sesleri besledi gökyüzünü nidalarla
Sana açıldı dua kokan ve af bekleyen
Ve asla sana layık olmayan ellerimiz
Günahkâr, mücrim ve isyankâr
Tövbeye ve yakarışa muhtaç ellerimiz.
Her aşk; pasını sildi kirlenen yüreğimizin
Cemalini umut eden sevdalarla.
“Len terani” emri yıldırmadı umutlarımızı
Yanmak ve yok olmak uğruna,
Hüsnüne koştu özlemlerimiz
Mutlak güzelin vuslatına ermek için
Tecrid olunduk varlığımızdan
Ki, var olmayan varlığımızdan
Sen gizli bir hazine idin, sır âleminde
Güzelliğinde donattın bütün eşyayı
Anasır-ı erbaadan, mevalid-i selaseye
Devrettin âlemden âleme
Seyr-i nüzulden, seyri uruca
Köprü oldun iki cihan arasında
Güzelliği paylaşmak; görmek ve görülmek uğruna
Kâinat sendendir, güzeldir, güzel kokar
Her canlı kutsaldır, her şey kutsal
Ve her yerde Sen varsın, her şeyde Sen
Sana mekân yok; çünkü yok; Sende yoktur
Çünkü Sen hep varsın, Sen var iken her şey var
Kün emrine ram olduk, çünkü kün dedin oldu
Zıddı seninle kaim, her şey emrin altında.
İlahi, varlığın bildik evvel, yeminler ettik sana
“Elestü bi rabbiküm” sualine cevaben…
Mümin müşrik ayrıldı, saflaştı tüm insanlar
Biz seni Hak biliriz, bildiğimizden beri
Bizi saptırma sakın, verme şeytan emrine
Bizi koru ey Rabbim küfür ve şirk fakından
Nefsimiz malayani şeylerin peşindedir
Her biri hidayete sanki kurulu tuzak
Basiretimiz bağlı, kendimizde değiliz
Verdiğimiz sözü unutmanın acziyle
Yüzümüz yok senden afv da dilemeye
Sanki “kalu bela” yı diyen de biz değiliz
Vechine döndür bizi, kıbleni tanıyalım
Küfrün elinden uzak, kurtuluşta olalım
Müjde olsun bizlere: Cennet ile cemalin
Cehennemin narına yakma bizi İlahi
Rahman, Rahim sıfatın gölgesinde kalarak
Halimize şükr edip, ehl-i iman olalım
Sen bizim Rabb’imizsin, bütün umut sendedir
Evvelimiz sendedir, ahirimiz sendedir
Ne Lut kavmi olalım, helak olup gidelim
Ne Musa’ya isyanla tufanda boğulalım
İlahi emrin üzre dinine ram olalım
Nur-i Muhammedî’dir, insanlığın sebebi
Bu dünya tarlasında solan bir çiçek gibi
Gül kokunu duyarak Habib-i Ekrem’inden
Bir gün sana gelmeyi Şeb-i arus bilerek
Vuslatını umalım, emrine kul olalım
Yüzümüzü ak eyle salih kulların gibi
Zikrim fikrim Sen’ledir, ayırma beni asla
Nefsimin hevasından ve Şeytanın şerrinden
Küfür tuzaklarından, kötünün belasından
Sığınağım tek Sensin,
Bizi reddetme ya Rab!
Bizi reddetme ya Rab!
Kayıt Tarihi : 7.2.2008 10:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

...TUĞBA KAYA..
Selâm ve dua ile...
TÜM YORUMLAR (4)