Bir el kadar yakın
Ve bir el gibi uzak
Kim bilir ne kadar uzaksın su anda
Ben uzaklara doğru ilerlerken gece yarısı
Sen yatıyorsun sıcak yatağında gönlümün yarası
Sizin hiç fotoğrafını açıp yüzünün en ince ayrıntısına kadar incelediğiniz biri oldu mu
Benim oldu
Kimisine göre pek değildi güzelliği
Belki de vakit geçirilecek biri değildi
Ama oldu
Bir Kış günü güneş değil o doğmustu gönlüme
Göçebe hudutlardan inen bir kıvılcım gibi bakışların
Kayan Yildizdaki edasın
Dahası gelmez çoğu şeyin
Yekpare anıların
Pahası biçilmez anlardan kalan
Soğuk ağır ve boğuk yaşları
Seninleyken yetmiyor da saatler,
Sensiz de geçmiyor günüm
Sana bakan benim çehremi görür
Ölene dek gözlerine sürgünüm
Kimse kimseyi sevemez ki zorla
Boş sayfalar
Bir bardak kahve ve tüm anılar
Zor zamanlar yaşandı belki ama bekleseydin biraz
Gölgelerimiz karışsaydı iç içe
Şimdi iki kişiden bir az
Sonunda gerçekleşti gönlüme bir kırganlıç geldi Peki ya hazır mıyım
Ya yine olmazsa ya ağlarsa kırlangıç
Kırlangıç ağlarsa ölür
Tekrar hazır mısın ölmeye
Daha yeni dönmüşken hüzün şehrine
İnanılmazdın böyle sevileceğime
Bir kış gecesi tatlı bir oyunla
Aşk tarafından sevileceğime
Saat ikiye on kaldı Lavinya
Demlenir gözler sıfır bir on altı
İşte o gün geldi bugün
senin adınla uyanmadım
Belki ruhum ruhuna bulanmadı
Kalbimde son günün dünün
Niye karşılıksız sevgi sunamadın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!