Kalemin mürekkebi yeter mi? kahramanları yazmaya
Kelam kâfi gelir mi? Onlardan bahsedip anlatmaya
Sözler nakış nakış dizilip, inci misali sıralanınca
Gönülleri meftun mu eder? böyle yad olununca
Tuğrul ve çağrı beyle başladı Anadolu akınları
Analar yaktı kınayı, can-ü feda vatan uğruna
Kınalı Ali’si ile kan karıştı, cennet toprağına
Sipere mermi taşıyan nenesiyle, kadınıyla
Topyekûn mücadele genci, yaşlısı, çocuğuyla
Denizin derinliklerinde sedef, derinlere dalmak gerek
Mevsimsiz dünyaya benzer , duygusuz düşünce demek
Her şeyden önce gönül mülkünün sultanını bilmek
Orda bir köşkün olduğuna delalet eden bülbüllere yönelmek
Kalburla kabuk ayrılır, ruhsuz beden sadece iskelet
geçiyor bulutlar ağır ağır içimin gökyüzünden
yıldızlarım kayıyor artık , bir bir galaksimden
göktaşları çukurlar açıyor, sinemdeki yeryüzünden
artık yere basmıyorum, uzağım yer çekiminden
güneş ışık vermiyor eskisi gibi aya
Tesbih gibi dizilmiş, bir anlık, bir şerit ömür
Külden geriye bir şey kalmaz yanarsa kömür
Külü bile incitme , tüten ocağı söndürme
Sahibi hürmetine de asla kulu incitme
Mahrum kalmasın Kehkeşan dan gökyüzüm, gecenin karanlığından
Seyre dalayım bu zarafeti, bilhassa yaradanın eşşiz sıfatlarından
Bir turna gibiyim semada, nazarım
kuşbakışından
Çölde bir vahayım, kumum gönlüm, taşarım
sahradan
Ağaçların en savunmasız olduğu, güneş görmeyen yerlerdir
İnsanın da en savunmasız olduğu yeri, kuşkusuz kalbidir
Ruh bahçe gibi ayrık otu dolu, temizleme meşakkatlidir
Aslolan yağmurun bereketiyle çiçekleri yeşertmektir
küçücük kalp sığmaz cihana
ruh için burası ,benzer çıkılan darağacına
bedenden taşar, sığmaz kalıbına
ey sevgili , vuslatımı sonlandırsana
onca gürültü ve ses hep tantana
Bulutlardan süzülen bir yağmur yere düştüğü zaman
Toprak ile tahta kapılar buram buram kokar bir taraftan
Sonbaharda solup , sararsa da yapraklar her ağaçtan
Baharda dirilmeye gebe yine , yaşanır heyecan
Dört mevsim müthiş bir tecelliyat adeta suret-i haktan
Bir yetimin mezarda elleriyle büyüttüğü çiçeğin kokusudur , vatan
Kendi nefsinden ve hayatından geçebilen adamlığın kokusudur, vatan
Şehitlerde açılan o yaralardan yükselen muştunun kokusudur , vatan
Gariban ailelerin evinde , çekilen onulmaz derdin kokusudur, vatan
Askercilik , polisçilik oynayanların hayallerinin kokusudur , vatan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!