Şuanlık yaşamak makul.
Sönünceye dek içinde yananla bir müddet yanacaksın
Sonra yandım diyeceksin,halbuki kavrulacaksın
Söndüğünde kül olup arşa savrulacaksın
Geriye sadece sen kalacaksın
gücün yeterse ancak varolacaksın
Benim sevdam bilmem hangi baharın habercisi
Gözlerime öylesine sen gibi bakma
İncinirsin
Baharında açan çiçek
Kışında dökülür bilirsin
Baharıma kışını getirme
Saat sabahın beşi,
Uyanmışım
Koca bir tantana kopmaktadır içimde
Görülmeyen düğümler etrafımda
Bir bir kopmaktadır
Arasında kalmışım bu kargaşanın
Ey mavi gök,sussuz sarı toprak
Söyle;
Nedir bu kadar beni benden sıyıran
Gökyüzü mavi iken önceleri
Neden şimdi bulutlar siyah ,toprak kan
Gel
yaz yağmurunda beraber ıslanalım,
Bekliyorum seni hâlâ,
kupkuru rıhtımlarda.
Sevda yelleri,
Ey ateş!Gönlümde bir kaç parçalık ismi tutuşmuş
Bir zindandı gözleri ve geceleri karanlığında kıyıldım
Seni gecelerin arasından bir iplik gibi sıyırırdım
Şimdi tutuşmuş kalbim bir ceset gibi kokuşmuş
Ey gönlüm!sevmek ne demek bilmesende severdin
Bozar insanlar bozar
Gün gelir her şey ölür
Yağmurun gazabından kurtulmak için
Çentik çentik tükenir bir gün yapraklar.
Tenimden akan yaş terleri değil,
kana bulanmış yalnızlık ve yanlışlıklardır
Gözlerine bakın ey insanlar!
Şimdi bende Yusuf gibi gözlerinden kaçtığım için mi atıldım zindanına
Bir çift söz söylemekten yoksunsun gururumu almışken ayaklar altına
Bir çift göz verildi sana
Ruhefza
Gözlerimi kapattım ruhefza
Göremiyorum senden başka bir şeyi
Seni düşünürken gecenin karanlığında
Tuttuğum dilek yüreğime kaydı.
Öğrenir misin saklanarak dünyanın kaç bucak olduğunu
Süleyman olmayı istiyorsun’
Mümkündür
Hak sana mührünü de verir
O halde bilmeni gerektirir nasibinde kurtçuk olduğunu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!