Emre Hekimoğlu
İsyan mı, kadere rıza mı?
İkisi arasında kaldım o gün.
Kendi ellerimle kirlettim aşkımı.
Zihnim esaret altındaydı büsbütün.
******
Yazılmayan bir şiir gibisin.
İki dudak arasında kelime,
bulutu bırakmak istemeyen damla gibisin
hüzünle, bakıp gözlerime,
düşmek istemeyen gözyaşı gibisin.
Alışmak istiyorum sensizliğe
Özgürce, düşünmeden belki de kırmadan
Çekip gitmek istiyorum sessizliğe
Gürültüsüz, sakin, kimseyi kırmadan ve üzmeden
Esir olmaktan usanır mı insan?
Yahut bilerek aynı kuyuya atlamaktan?
Ya da mağlup olacağı bir savaşa girmekten
Usanır mı? usanır mı bu gönül aynı tuzağa düşmekten?
Yahut, nafile bir mücadeleden her seferinde üzülerek çıkmaktan
Gönlümün içinde bir mescit,
zihnime yerleşmiş fikir.
Etrafını sarmış kara bulut,
Zindanlarda üzgün bir esir
Hayal aleminde mutlu şehir,
Durmadan şiddetle yağan bu yağmur,
direnmeye çalışan toprak ya su ya çamur,
ıslanmamak için koşan insanlar, mutlu yahut mahur.
Elimde kırımızı şemsiye,
başımda siyah şapkam,
Bir gün, son bulacaktır bu karanlık.
Hüda, dermanı verecektir.
Bitecektir bu gece, başlayacaktır aydınlık.
***
Yoksa çıkar mıydı? Yusuf çileli kuyusundan
Bulur muydu? şifayı İdris
Tahmin etmezdim, sana bu kadar bağlanabileceğimi.
Güneşin bu kadar ılımlı, ayın bu kadar mütevazı bakabileceğini.
Güzelliğin, yıldızları kıskandıracak cinsten.
Bilmezdim, güllerin bu kadar güzel kokabileceğini.
Rüyalarım, senin kölen olmuş.
Yürüyorum gece vakti,
hiç durmadan yürüyorum.
Umut ışığı gözüme geldi.
Ne yapacağımı bilmeden koşuyorum.
Yanımda bir yabancı,
Durma vakti geldi.
Bir karanlık sokakta.
Etrafı yıkıp yıkan seldi.
Yolcularını bekleyen durakta.
Boğuyor beni bu kalabalık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!