İntihar etmek için annem ile babamın
ölmesini bekleyecek kadar çaresizim
Kaybolan adımlarımın sorumlusunu arayamayacak kadar bezgin
Beceriksizliğimin sebebini sorgulayamayacak kadar yorgunum
Cümlelerimi bitiremeyecek kadar kararsız
Seni sevemeyecek kadar aciz
Sevdiğim bir şair
İntihar ölüme bir meydan okumadır derdi
Belki de bundandı teşebbüslerim.
İlmeği boğazıma geçirdiğimde
Şeytanın cehenneminde kaybolduğunu hissederdim.
Çaresizlik içinde
Nehrin kenarında yavaş adımlarla yürüyordu.
İçinde bir yara oluştu.
Bu yaranın adı yalnızlıktı.
Her adımında bir parça daha büyüyen bu yara,
eve yaklaştığında kabuk bağlamaya başladı.
Kaşındı ama kaşımadı.
Günlerim bir kelebeğin rüyası kadar hızlı geçiyor
İçinde sen yoksun sevgilim
Yalnızlığın benimle dalga geçmekte.
Ah sevgilim
Ne olacak bu ülkenin hali
Bertaraf edesim geliyor kendimi ki
Sarmaşık betona aşıktır, etrafını sarar
Çirkin, güzele aşıktır, kalbi aşk ile yanar
Güzel, etrafına kelebekler saçar
Çirkin, tırtıldır kozasını örer.
Güzel, kapalı bir kutudur, açmaya kıyılmaz
Fikir afyonudur eşref-i mahlukatın
Hayat denilen bu acı çemberinde
Bilmek sanrısına ulaştırırken
Aynı zamanda maneviyata teşvik eder
Oysa ki benim gibi savrulanlar
Anlamıştır, bu çemberin saklanacak bir köşesinin olmadığını.
Seni gördüğüm anda başladı her şey,
Kainat 6 günde yaratıldı yedinci günde de sen.
Bense bekledim leylak büklümlerinin beni sarmaladığı günlerde.
Seni sevmek Şabat gününde farz kılındı.
Gök yarıldı ve ilk cemre düştü gökyüzüne
Gençtim ben anlam veremedim bu çetrefile.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!