Erguvan yapraklarından
Bir meryem kalbi kopardım
Geçip giden günler de
Göğsüm de ağırladım
Atmaya başladı bir gece
Damla damla kan sızdırdı
Dut çürüklerinden önce seslenirim
Sana Mariye
Sazların nabızlarından ışıklar sızar
Kirpileri taklit eder kerpiç gölgeleri
Bir kuş konaçlanamaz sihirli dallara
Kanatlarım sana açılır Mariye
Dudaklarım tomurcuklandı
Yakın da ağlar tenim
Kimsenin bestelemediği
Şarkıları söylerim
Gece rüzgârın avuçların da
Gün boyu güneşin ışıkların da
Isındı aynası zamanın
İspinoz kuyruğu kırılmadan
Ak minarede Mesih endişesi
Bekleşmekte yaldızlı ikon
Akşam’a eğildi hayat
Gecenin dağları gizlediği yer
Bir melek olabilmekte gökyüzü
Düşlerin ışığa susadığı ezelde
Bir renge büründü kalp tütsüsü
Göz bebeği, sevgi kundağın da
Dinlemekte, hüzün ninnisi
Ağlayan damlanın, bakışların da
Tebessüm eden, gönül incisi
Yaşayan her nefes, hayatın
Eski yalnızlıktan bu yana
Özlenen beyaz sözler
Savrulur kalp çukurunda
Görmüştür bu anı körler
Akşam şehrin girdabında
“Ben seni unutmam sense beni hatırla”
Rüzgârlı gecede okşanmadı yalnızlık
Gitmek diyorsam da kal demen içindir
Yıldızın parlamasından/gökyüzünün kuytusuna
Söylediğim de sessizlenen/hayat tomurcuğum
İlham gömülmüş, kafiye kırıldı
Islandı ışık, füsus bahçesinde
Aşkın kanadı, gönyesi ne uçtu
Kalp kanadı, erguvan renginde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!