Karga bülbülün gülden derdini nerden bilsin.
Birde utanmadan der ki bülbül çok sefilsin.
Hal bu ki gafil karga kendisinden bi haber,
Ne bilsin bülbül güle niçin böyle derbeder.
Gerçi gülü tatmayan o bülbülü anlamaz.
Bülbülden de başkası güzel gülü anlamaz.
Gönlüm ellerimde boş bir bardak,
Senin akmanı bekliyorum, sağnak sağnak,
Dol içime ve gir yüreğinde ki seçime,
Sakın çekinme ve asla bekleme,
Bu acizliğime, kendi güzelliğini ekle.
Bazen derim ki yârim daim yanımda dursa.
Aşk ile güllerini bu gönlüme savursa.
Bu büyük ilgiden bir an bıka bilir miyim?
Doyulmaz aşkı ile her zerremi doldursa.
Ellerini veremeyen eremezmiş ermişe.
Divan denizine dalıp dönemezmiş dervişe.(Bâdıl)
Ehli beyti sevene bin ölümdür kerbelâ;
O gün bütün insanlık için okundu selâ.
Solan gül Habib’in can gülü can Hüseyindi;
Ona uzanan her el zalim ve de haindi.
Gül Hüseyin o yola bu ümmet için çıktı;
Zaten emir olmaya en ehil ve layıktı.
Kâinatı çözemeyen insanı nasıl çözsün?
Gör ki çözen ne söylemiş, ey insan asıl sözsün.
Bu dünyada yanmamaya inadım ne?
Hal bu ki yanmalıyım, yüreğim ellerimde,
Evet, manevi ellerimle,
Buluşturmalıyım bu masum yüreğimi ve esir olduğum bedenimi.
Bulutların serin sularıyla.
Ki bedenim buz kesmiş kap katı,
Ey nefsim, bırak artık bu timsahça gözyaşını.
Madem acizsin, sadece ey akılsız başını.
Bu insanlar ne buldu ki ölümsüz, tek yaşıyor?
Bunları akıl almaz ki şeytan dahi şaşıyor!
Kimseyi akılsız sanma, çünkü sen den farklıdır;
Mutlaka bir bildiği var belki sen den haklıdır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!