Büyük bir hüsran saklı bu tebessümün içinde.
Kör bir kuyunun dibinde güneşe sövmek gibi bir şey aslında bu.
Neden kurtulmayı denemez şu kör kuyunun içinde çaresiz ?
Neden haykırmaz karanlığa?
Güneşi aramaz bakışları.
Oysa yalnızlık sarar her yanını.
Bir helala varmak,
Yürek yüreğe, el ele gezmek diyarı,
Seyretmek kâinatı,
Dosta giden yolda; dost olmak.
Paylaşmak hüznü de kederi de,
Kalmadı mı yüreğimizin şehrinde Beytullaha hasret..?
Soldu mu gönül pınarımızda yeşeren cennet çiçekleri..?
Tükendi mi hayırla beklediğimiz umutlar..?
Bir çocuğun gözünde,
Önemsiz değildi o haykırışlar,
Ve koşarken camiye
Selâhaddin neredesin?
Kudüs öksüz,
Kudüs yetim,
Neredesin ey Selahaddin?
Gecikmedin mi hâlâ?
Yoktu âlemin eşsiz güzeli,
O dünyaya gelene kadar...
Onu görünce gözler dünya neye yarar,
Gencecik omuzlarınız yığıldı o ayazda bir bir yere
Kefeniniz kar oldu örtüldü beyazlar içine
Arkanızda bıraktığınız dağ tepeler
Mezarlık oldu her birinize
Bir hilal uğruna verdiniz son nefes…
O gün orada dondunuz ama gönlümüzde hâlâ bir ateş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!