Özlem mi, hasret mi yoksa yollar mı ayrı koyan?
Kimsenin bilemediği, anlayamadığı gibi,
Beklemek, durmak istememek buralarda,
Zamanın duruşunu yaşamak,
Şahit olmak akrebin yelkovana hasretine…
Belki de bir bahane aramak,
Bir balıktım sanki,
Ummanda tek başıma,
Burası değildi dünyam,
Yaşıyordum ama hasrettim aşka.
Deniz bana göre değildi,
Çekilir şehir kuytu odalarına,
Gökyüzü beş kat daha mavi,
Yıldız da yok artık gecelerde,
Küsen küsene kâinat,
Efkârda mı basmıyor kimseyi?
Sevgi sabırdır, özletir,
Ne kadar dayanabileceğinin sınırıdır,
Doğmaktır yeniden neşeden,
Boşalacak bir yağmur olmak çoğu zaman,
Bazende bulutsuzluk,
Bazen anne karnında bir nohut,
Gel be kadın,
Yeter deli etti yokluğun,
Dayanamıyorum artık,
Bedenim yokluğuna alışacak,
Korkuyorum,
Gel be kadın,
Öncesi yok, nedeni yok bu sevdanın,
Zamanı hiç yok, dakikalar bir ömür,
Sensiz geçen her gecenin şafağında,
Aşkın vuruyor gönlümün kıyılarına.
Yanımda ol istiyorum,
Bu kara gecelerin dili olsaydı da, bir konuşsaydık.
Muhabbet etseydik,
Bir yıldız seçseydim,
Ben anlatsam, o anladıkça parlasaydı,
Özledim deseydim ona,
Seni anlatsaydım,
Kayseri kahır, Kayseri acı,
Kayseri küsmüş birilerine, eksik bir tarafı.
Sensizlikten, hüzün düşmüş tepelerine.
Gülmüyor yüzü, gözleri hep ağlamaklı…
Çok üşüyor, gece soğuk, gece sessiz, gece sensiz,
Soğuktan üşüdüğümden değil,
Üşümüşsündür diye, ısıtsın ellerini diye ben hep ellerim ceplerimde gezerim.
Her yer sen kokar,
Gitmiş oluşundan isteksiz,
Kabullenemeyişimden ümitsiz,
Göremeyişimden yokluğunu,
Seni hissedişimden her yerde belki de,
Her yer sen kokar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!