mermer yastığında dinliyor güneşi ve sabahı
Süleymaniye kucağında güvercin sesli yaprak kaideler
boğaz üstü göçerken vapurdan obaları
havadis yüklü muhacir solukları
aynılarda var eden bin başka gün
ben her gece güneş yürüsem izime kan damlatıp
göğün eskisinde ilahlar beslesem yer yer kamerî
takvimlerde vurulmuş gibi çoktan bu lisan-ı hafi
bulutların kuşlara değdiği zaman...
suyu yormalı derken suya
düştü o baş ağrısı
gölgeni gövden oydu kaç yola
mübalâğa bir idam
sen Ömer’di bil bu başkası
hem günah hem kahır hem bir i’lamdır ölüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!