zayıflara bile acımayan kader,
bana da acımadı işte, ama gel gör ki,
sana tutulmuştum birden, ışığımdın karanlık gecelerimde
sen miydin beklenen yar bilemem ama
gel gör ki sana tutulmuştum birden,
suskunum gezdigim sokagimda
dusunuyorum hayati sokagimda
gizlice agliyorum gecelerde
ah gulum beyaz gulum, sari gulum, kirmizi gulum,
sen degilmiydin beni benden alan mor isigim,
ozguvenim artinca aglamakliyim deyince, sozler
tutulunca, aklima sen geldikce, mor isigim guvenilirse
kahredeci sicaklik ve dalgin bir ay var bu aksam yine,
seni dusunmekten baska bir dusunce gelmiyor aklima,
soguk terler dokuyorum intihar etmek geliyor aklimdan,
cunku ayrildigimiz o gun hayatim altust oldu,
gercekten cok uzgunum olup bitenler icin her aksam gibi
turkuler dinlenir caylar icilir,
eski gunler gelir aklina insanin,
incinmis´tir belki de derinden,
yarasini saracak bir dost arar,
o da her zaman bulunmaz,
bir yaz aksami findik agaclarinin altinda cakir keyif yapmak ne de guzel, caylar hazirdir beyaz peynir ve yesillikler ile, sonra ustu basi yirtik bir sefil masaya oturmak ister ve hosguru ile karsilanir, irmagin kenarinda balikcilar atmislar
holtalarini, koy bir huzur icinde bu gunlerde, sabah oldu mu herkes camii ye gider ilk is olarak, sonra ev isleri gorulur,
bir evden Mahsun Kirmizigul sarkilari duyulur tum koyde,
boyle gelir gecer koylunun hayati, herkesin ruhu temizdir
kahverengi sularda, mavimtrak golgeler, ucusur durur,
derdin tasan ne arkadas, cok mu seviyorsun ne?
gumus hilal bakiyor gokyuzune, yalan sa sevdigim neyleyim dostlar,
ey yarenler! gec mi kaldim gecmisimi hatirlamakta,
konsantrasyon bozuklugu cektigim dogrudur,
alin teri icin yasar isciler ekmek parasi icin
aile yi kalkindirmak icin daha iyi bir yasam icin
soz verdiler kendilerine calisacaklar sonuna kadar
emeklilik gelene dek ter dokecekler makinalerde
birazcik olsun umutlari umitleri var yarindan cocuklari icin
bir agacin dalini kestiler, yapraklarini aldilar,
bir kuyu kazdilar, yapraklari oraya doldurdular,
sonra bir adam o kuyuya dustu, adami kurtardi kuyuyu
kazip yapraklari icine dolduranlar,
agacin dali ise tekrar yeserdi
sevmesini bilerek yasardi kentin en kirli sokaklarinda,
yaninda tasidigi cantasi ile dolasirdi mekan mekan is aramaya,
onun sevdigi coktan olmustu onun icin, yillar oncesiydi bir aralar,
elinde cigarasi gezer durur carsi pazari, hatiralar gelir gider aklinin
bir ucundan, sevmesini bilememesti ona sorsaydin eger,
kahvehanelerde, barlarda icini dokerdi hancilara, anlatacak cok sey vardi, bir omur gelip gecmisti, ama o hala bir serseriydi,
Merhaba sair arkadaslar, ben Emrah Korkmaz, yas 23, siir yazmayi seviyorum ve okumasina da seviyorum, umarim yazdigim siirlerden pozitif birseyler cikar diye umuyorum.