Sonunda garip kalan gönlümü kendine esir ettin zalim
Demir parmaklıklar arkasında beklettin beni
Gelip de beni çıkarma umuduyla firar etmedim
Seni bekledim hep
Kader mi bu bilmem
Günler den ne gündü hatırlamıyorum be dost
Ama yine kafamızın bozuk olduğu bir gündü
O gün nedense hiç geçmez olmuştu bizim için
Ah ulan ah
Sen yine seni reddeden bir kızı anlatıyordun
İsyan kar tavırlarla
hava soğuk hiç olmadığı kadar
sisli bir gece göz gözü bile görmüyor
arabalar geçiyor aynı yoldan
ve sessizlik ayaz olmuş geceler
sonrasında köpeklerin uluması
Sana muhtacım biliyor musun?
İnsanın ekmeye, yaralının dermana
Bir ölünün mezara muhtaç olduğu gibi
Muhtacım sana dilenci gibi
Senin bana vereceğin sevgine
Kaybolmuş bir hatıra defteriyim
Önce yazıp sonra sildin beni
Bir köşeye atıp unuttun, aldırış etmeden
Bulamadı hiç kimse beni
Senin beni unutup gittiğin yerden
Varlığım, varlığınla
Ölümüm, ölümünle olsun.
Karanlığımın aydınlığı
Düşüncemin tek fikriydin.
Haykırışlarımın tek sebebi
Gönül yaramdın sen benim.
Seni ilk gördüğümde
Güneşi kıskandırıyordun güzelliğinle
Yıldızlar sönük kalırdı seni gördüklerinde
Ay parçası diyemezdim sana
Emsalsizliğin kıyaslanamaz kimseyle
Bir sonbahar gecesin de
Aniden sen geldin aklıma
Eski hatıralara bakmak geldi içimden
Sayfaları çevirdiğim zaman
Sanki her sayfasında sen
Canlanıyor dun yeniden ruhum da
Sen gönlümde yanan ateşim
Sen hayatımı alt üst eden kişi sen
Sen her şeyimsin sen
Sen kıyıp da koparamadığım gülüm
Sen beni kendine mahkum eden sen
Bir rüzgar getireceğim
Göklerden, bulutlardan
Gitme hayatımı sana vereceğim
Sevgimi, umutlarımı
Ruhumu sana getireceğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!