1978 yılında Kahramanmaraş ilinin Ekinözü ilçesi Kabaktepe köyünde doğar. İlkokulu köyünde bitirir. Öğrenimine bir yıl ara verdikten sonra köylerinde ortaokul olmadığından Elbistan - İğde Köyü Ortaokulu’nda okumaya devam eder. Birinci yılın sonunda girdiği DPY sınavında başarılı olarak ikinci sınıfı Kahramanmaraş’ta okumaya hak kazanır. Ancak ailevi nedenler dolayısıyla tahsilini yarıda bırakmak zorunda kalır. Okulu bırakır ama okumayı bırakmaz. Okumanın yanı sıra yazmaya da devam eder. İlk şiiri ‘Elbistan’ın Sesi’ gazetesinde yayınlanır. Bir arkadaşının vesilesiyle geldiği Milas’ta kendinden bir şeyler bularak kopamaz ve Milas’a adım attığı ilk günden bu yana kendini ‘Elbistan doğumlu Milaslıyım’ diyerek tabir eder. Çocukluğundan bu yana yazma merakı yüzünden Milas’taki yerel gazeteleri yakından takip eder. Milas'ta ‘Gazete Milas’, ‘Önder’ ve ‘Alternatif’ gazetelerinde şiirlerine devam eder. Ayrıca Genel Yayın Koordinatörlüğünü de yaptığı ‘Alternatif Gazetesi’nde ‘Emrah Karakoç’la Haykırış’ isimli köşesinde yazıları yayınlanmıştır. 2006 yılında Muğla bölgesinin en köklü gazetelerinden ‘Menteşe’de Genel Yayın Yönetmenliği görevinde bulundu. Aynı gazetede bu dönemde “Emrah Karakoç’la Dobra Dobra” adlı köşesinde günlük yazılar yazdı. Aynı yıl Muğla Gazeteciler Cemiyeti’nin Türk basınından sansürün kaldırılışının 98. yıldönümü nedeniyle il genelinde düzenlediği yarışmada “Yerel Haber” dalında birincilik, “Günlük Siyasi-Politik Köşe Yazıları” dalında üçüncülük ve “Röportaj” dalında elinizde bulunan kitabı oluşturan söyleşilerle yine üçüncülük elde etti. Halen Milas’ta haftalık yayın yapan Gökkuşağı gazetesinde Genel Yayın Yönetmenliği görevini sürdürmektedir. Aynı gazetede “Taşın Gediği” adlı köşesinde haftalık yazın hayatına devam etmektedir. Yazar, çok kısa bir süre sonra “Milas’ın Gazileri” adlı çalışmasıyla da okuyucularla buluşacak.
Yazarın ayrıca 2005 yılında yayımlanan “Aziz’ime Şiirler” adlı bir kitabı da bulunmaktadır.
2008
Eserleri
Şair'in Ekim 2005 te yayınlanan ve 3000 adet basılmış 'Azizime Şiirler' isimli bir şiir kitabı bulunmaktadır.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!