Yapım aşamasında
Tarihti,
Şehrin kalbinde, geçmişe tanıklık etmişti,
Şehir, kalp krizleri geçirse de..
O, kısa ama mânidar yolculuğuna
Devam ediyordu, hayatın hızına inat..
Gecenin karanlığı, sis bulanıklığında.
Sis, karşıdaki köyün silüetini esir almış,
Köylüler, kim bilir kaçıncı rüyaların diyarında,
Gece yarısını bir saat geçe..
Dolunay, tüm çıplaklığıyla,
Geceler...
ve gecelerin birleştiği hayat direnci...
Tüm nemini iç burukluğumda soluklandırırken,
Vuslatın yaklaşmasına göz yumuyordum istemsiz...
Bu direnci nasıl aşabilirim ben de bilmiyorum.
Midemden tüm vücuduma hakim oldu..
Çocukken gittiğim lunaparkta,
Bindiğim gondoldan aşağı sallanırken de
Aynı duyguyu hissederdim.
Birden bir film şeridi gibi,
'Dokunulmazlıkların kaldırılması' isteniyordu..
Bir pankarttaki sloganda,
Herkes hep birlikte haykırırken;
Birden üstüme alınmıştım bu sözü,
Gözüpek yalnızlığıma inat..
Evet şair!
ben Abidin'im*.
ve mutluluğun resmini çizmeye çalışıyorum:
Elimdeki tek kalem; siyah renkte,
Çizerken mücadele ediyorum kara kalemle..
İstiklal caddesi ağlıyordu...
Sınırsızca koşmalarımızı özlemişti.
Ayak seslerimiz,
Her gün düşlerin başladığı yerlere,
Umarsızca yankılanıyordu.
Birdenbire..
Kirpiklerim arasından;
Gözlerime aşk kaçtı,
Öyle kalmasını istedi; belli ki yüreğim..
Havaya düşen cemre,
İstanbul'um, nazlı yârim:
Yedi Tepeli gözlerinin şehveti,
Bakışlarından 'boğaz'ına uzanıyor.
Boğazın iyi yüzü, dünyanın iki sûreti...
Beyoğlu'nda keyifli bir gece; içtiğim kadehsin.
Hayatın keşmekeşliği,
Kahvemdeki kesmeşeker tadında,
Şekeriydi kahvenin tadı,
Tadı yaşam mücadelesiydi.
Hayatın keşmekeşliğine karşı..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!