Emperyal Şiiri - Sabri Özcan

Ey! İbrahim Milleti!
Söyleyeceklerimi iyi dinleyin!
Dinleyin ki ahvalinize inleyin
Kardeşliğimiz Adem’dendir ademden değil
Bir koca Turandır küçük ve büyük Asya
Ermenistsan ve Mezopotomya
Ve hatta Cebel-i Tarık’tan ve Ren nehrinden ileride
Ve Çin seddinden Mısır’a kadar bir büyük Turan
Binyılların mirası insanlığın ağa babası Türküz biz
Türkçü değil ırkçı değil erkiz biz

Ey! İbrahim Milleti!
Sarı gelin Kıpçak’tır
Aksini söyleyen alçaktır
Akdamar İsevi Türk’ün mirası
Ermenistan yerden yüksektir
Hayas’tır Toroktur aslı Hay derler
Torok Türk’tür Ermeni’nin aslı Turan’dır
Emperyalizm yalanın arkasında durandır

Ey! İbrahim Milleti!
Kur -ti Kürt’tür
Çoğu Turani azı Farisi
Azın azı Arabi daha azı Hindi’dir
“Kur” dağ “ti” halktır
Kürt dediğin dağda yaşayan halktır
Çokça işi eşkıyalıktır

Ey! İbrahim Milleti!
Mezopotomya ovalıktır
Arazi halka varmaz halk araziye varır
Aksini iddia eden halkı kandırır
Hatti Sümer Urartu Akka Türk’tür
Anadolu Nuh’tan sonra Türk yurdudur
Aşure yediğimiz Cudi
Deli bal yediğimiz Canik
Talib Kalib ve Mazunik
Amazon hepisi Türk’tür
Truva Türk’tür
Kirazın aslı kır-as
Kızılcığın aslı kir-en
Türk’tür Aslı ve Kerem
Kır as kır yiyeceği demektir
Helence demek halt yemektir
Elen yer adları orijini Türk’tür
Sarı gelin Kıpçak gelin duydun mu sözlerimi
Ağıt yaktım Kuman sazı kemençeye
Rum diyebilr mi kemençe ve Asiye
Anadolu en kadim Türk yurdudur
Yenilince giderdi Kafkas’a Azer’e
Güçlenip dönerdi Malazgirt’e
Barbar mağara yamyamıdır Avrupalılar
Sürüler halinde aç köpekler gibi saldırdılar
Binyıllar boyu Anadolu’da mezalim var
Sürüldük söküldü kale taşlarımız
Ne taş üstünde taş ne omuz üstünde baş
Ne kadın ne çocuk ne mücrim tanıyan alçak
Ve uşaklarına yedirdikleri haraçlarıyla
Kudurmuş köpekler içerden vuran silahlarıyla
Tüketim çılgınlık finans ve eğlence araçlarıyla
Taş taş üstüne koymamaya azmetmiş
Hırsız uğursuz ve kancıklarıyla
İğdiş edip idrakini, mani eyledi Hak’ka
Mahkum eyledi milleti Hak dururken nahakka

Ey! İbrahim Milleti!
Bin parçaya bölündün farkında mısın
Hala çağ atlamanın arkında mısın
Bin yetmedi bin kere binbir kere binbir
Bölmek isterler seni yecüc ve mecüc havarileri
Diyarbakır Mardin Erzurum Adıyaman kürdistanı var
Yerleşim şeklidir bunlar ırk adı değil asla
Sıkışmış topluluklardır Turan’a Arab’a Fars’a
Dağa sığınmış topluluklardır Turani Arabi Farisi
Bir Kürt çömleği yoktur binyıllar enkazında
Korkarım bölünürsen bir çömlek parçası kalmaz hesabında
Hesaba sığmaz zulümlerle abad olamazsın
Bir köşesi bölünmeye görsün Anadolu’nun
Öbür köşesi cehennem olur kalanlarına
Müslümanı Müslümana kırdırp yok etme çabasıdır
Türkü Türk’e kırdırp yok etme çabasıdır
Özgür demokratik insancıl yalanlarıyla
Truva’da kuyular dolusu kafa ve beden
Irmaklar gibi akan kan uzak sanırsın
Geçmişte buğday için şimdi altın için saldıran
Aynı yamyam alçağın ve Roma’nın soyudur
Bu ayrılma masalı kötü romanın sonudur
Labaratuar mahsulü İsrail ve Ermeni halkın
Güneyde Arz-ı Mevud doğuda Ermenistan
Mümkünse batıda Rumlarla Konstantinapolis
Bulunmayan petrolün göğü tutacak o gün
Sebebi budur kullanamıyorsan bugün
Tarlan senin değildir dükkanın senin değil
Sen kazanmadan alınmıştır emeğinin fazlası
Kalan ise rehin olmuş bilmezsin anlasan da
Bu ne alçak oyundur
Kendi dilinde adı, kendi sayısı olmayan
Dünya kurulalı beri bir ülkesi olmayan
Uluslar üretti emperyal toprak parçalarından
Amacına ulaşınca alçağın alçağı diyecektir;
“Aslında aşıretler topluluğusunuz
Kiminiz Türk kiminiz Fars kiminiz Arapsınız
Yukarısı Ermeni aşağısı Yahudi yurdudur
Yok sayıldın bu hesapta insan insanın kurdudur”

Malatya Hatti’dir Erzurum Tatar
Diyar-ı Bekir, Antep yörükan Urfa Turukan
Hepsinin söylediği “Türki” dir türkü
Ezgi var mı başka ad ile söylenen
Lazım Türküm Kürdüm Çerkezim diyen
Elbette aslını inkar eden bizden değildir
Aslını var eden yoldaş bizimdir
Bizimdir bu eller hepimizindir

Soğuk savaş oyunu yabancılaşma
Kendini yok edip başkalaşma
Soysuzun soyu yanaşma
Ağzı salyalı sırnaşır durur
Seni tarihle seni edebiyatla seni sahte bilimle vurur
Seni tarihsizlikle seni edepsizlikle seni cahillikle vurur
Nasıl da eğlenir güler bıyık altından
“biz maymundan geldik” dedirttikçe çocuklarına
Bir domuz dişinden uydurulmuş insanlık tarihi
Materyalist inkarcı pagan ve yalan
Bilim ve tarih adı altında hepimize yutturulan
Türkler Malazgirt’le geldi yalanı
Türkler zaten hiç yerleşik düzene geçmedi palavrası
Yutturulmuş zokadır kafatasçıya bile
Nuh’un oğullarına demişiz “Bala” “LU”
Ümem olmuş Sümer hepsi Bala’dır
Dilde değişince Pala’dır yunan söyleyince Pelasgos olur
Türkçesini demez Darvinist tarihçiler hep Elen’ce der
Sen san diye bu topraklarda bir yabancısın
San ki gelip geçen bir acemi avcısın buralarda
Haşa huzurdan eşek değilsin
Çekilirsin emperyalist ülkene varınca
Sen sürünürsün onlar keyif sürer gönlünce
Adın olmuş üçüncü dünya ülkesi
Medeniyeti kuran sensin yaşatan sen
Hala sendedir dünyanın yükü
Titre ve kendine gel
Bunca eser bunca şehir bunca yol
Ataların eseri binyılların mirası senin
Senin bir şehrinde var olan onların ülkesinde yok
Bizim yaptıklarımız onların hayalinde yok
Biz merhametten şehirler kurmuşuz onlar cinayetten
Biz inmemişiz attan onlar vazgeçmemiş zulümattan
İnsanı insan yapan değerler bizdedir
Bizden iyi bilir bunu bizi bizden eden
Biz bizimle bize gelmedikçe hepimiz
Can evimizden vurulmaya mahkumuz acılarla
Ürper ve kendinden geç, titre ve kendine gel
Birlik beraberlik ve paylaşım zamanıdır zaman kavga zamanı değil
Masal sanılıp anlatılan Emevi Abbasi Selçuki ve Babili
Bilmelisin günlük yaşantımızdır o masallar
Başa dönüp tanımalı ve tanıtmalısınsın Habil’i
Birinci ve ikinci Ademin kurduğu bu ülke
Sakarya Yeşil Irmak Fırat ve Dicle
Gözbebeğidir ülkelerimizin ve ülkülerimizin
Şehrazat bir masal olsun yeniden hayatımız
Serazat gönüllerin barınağı aşkın sunağı
……………………………………………
Ey! İbrahim Milleti!
Selam üzerine olsun!