(biri 23 biri 33 yaşlarında vefat eden Mehmet ve Mustafa amcalarımın ruhuna)
Çürüttü Emmim ömrünü yatakta yata yata,
Bak işte, sonunda sarmışlar, yeşil tabuta,
Götürüyorlar mezara, ucundan tuta tuta,
Emmi diye diye ağla gözlerim.
Yatırmışlar iki kardeşi yan yana,
Birinin adı Mehmet, birinin Mustafa,
Bu acıya ana baba nasıl dayana,
Emmi diye diye ağla gözlerim,
Yaylamızın çeşmesi çağıl çağıl akar,
Kepir, bozbel, bağ altı, boşuna arar,
Öksüz yavruları yollarına bakar,
Emmi diye diye ağla gözlerim.
Karşı karşı oturup dertleşemezsin,
Tatlı tatlı konuşup söyleşemezsin,
Ona gönlünü açıp eyleşemezsin,
Emmi diye diye ağla gözlerim.
Artık, ila-ebediyyen göremezsin,
Sarılıp boynuna emmiciğim diyemezsin,
Nerdedir, ne haldedir, bilemezsin
Emmi diye diye ağla gözlerim.
Nasib olmadı emmimi son kez görmek,
Yazılmış kaderine genç yaşta ölmek,
Kavuşamayız gayri mahşere-dek,
EMMİ DİYE DİYE AĞLA GÖZLERİM.
...(Bu arada cümlemizin geçmişlerine el-fatiha)
(Kulu 1977 onaltı yaşındayım)
Veli DalbudakKayıt Tarihi : 7.5.2005 02:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bütün göçenlere de.
tebrikler
Turhan Toy
TÜM YORUMLAR (4)