Gözlerin alüminyum yeşili Émma
Enses bir tabiatın korkusu okunurdu
Keşmir’de yabani bulutlardan çocukluğunu toplayıp
Yankı dansı yapardın bir havari misali…
Kulakların sağırdı oysa
Sağırdı duymuyordum çocuk çığlıklarını
Oysaki onlar
Haykırdı içinde… “duydum”!
Dokuzunda kadın olmuş
On ikisinde ana
Kendinin de oğlunun da babası aynı baba
Hem kardeş hem ona ana…
Çiselemek ılık bir yaz günü
Rutubetli duvarlara kazınırcasına
İzmarit söndürürmüş derisinden
Bez bir bebek dikmek…
Ve
Oyunlara dâhil intiharlar beslemek içinden
Yabanı bulutlardan çocukluk toplayıp
Alüminyum yeşili düşler kurmak…
Gözlerin alüminyum yeşili Émma
Enses bir tabiatın korkusu okunurdu…
Rutubetli odalara alışıksın sen
Üzerine hangar gibi kilitlenen tahta kapılara…
O kapıların ardında öldün ya
Bedenini bir tablo gibi asıp duvarına
Derin kesiklerinle bir kübik resim gibi
Alüminyum yeşili gözlerinle düşleyip çocuk olmayı
Ölmedin mi?
Kilitli tahta kapıların ardında
Yalnızken enses korkunla…
Seni yeşil düşlerin öldürdü
Siyah peçenin ardında
Keşmir’de bahar düşüyor düşlerine
Beyaz bir havari inip göğsünün ucuna
Yeşil bir düş bırakıyordu kapına…
O yeşil düşler öldürdü seni… “gördüm”!
(19.04.06 İzmir)
Murat GevrekKayıt Tarihi : 19.4.2006 16:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)