Kuruntular üzerine inşa edilir; Phobos!
Bir yıkıntı, içten ve gür!
Yalnız yıllar geçerken,
Yalnızca yıllar geçerken ruhundan,
Koskoca bir yıkkınlık, tek başına!
Phobos!
Üst katında, klas bir mekanın,
Altında kalan ranzanın,
üstüne geçmiştik,
beraber.
[...] Şu perdeler,
Üzerine düşen gölgelerin..
Neden ben mutlu iken,
Beni düşünmeye sevk ediyorlar,
Ediyorsunuz?
Bir giz vereyim bu limon kokulu askılıklara,
Yaşlı ağacın yaprakları dökülüyor,
Fakat seninkiler yaprak dökmeyen ağaçlar..
Üzgün bulutların ağırlıkları çöküyor,
Fakat seninkiler ağarmayan bulutlar...
Buruk yıldırımın çığları düşüyor,
Yeşil elma kokan çimler çürüyor,
Sevgi sorgulanmaz,
bizim burada,
Neden seviyorsun,
Nasıl seviyorsun,
Asla sorulmaz bunlar,
Hep kalır aşıklar arasında.
Gökyüzünü sevin, yıldızları sevin.
Kedi sevin, köpek sevin.
Beni neden seviyorsunuz kardeşim?
Çizgili alın, dik yokuşlar.
Girintili surat, traplez bacaklar.
Çıkık burun, kırgız gözler.
Sen şiiri sevmeyen kız,
Bir şiirle söyledin,
Beni sevmediğini.
O ki şiiri sevmeyen kız,
Beni bir şiirle devirdi.
Söyle şiiri sevmeyen kız,
Hiçbir zaman,
Ağlamayı öğrenememiş bir kadın..
Her zaman,
Okyanusun gölgesinde,
Bir kıyı şeridinde,
Nem taneleri topluyor,
Gel şöyle,
İki dize,
Açık konuşalım seninle.
Ne ben Hades idim,
Ne sen Persephone.
Ne ben bir gençlik çeşmesi,
[...]
Senin beyaz tenin,
Benim.
Zaaflarım yazılıdır,
Mezar taşımda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!