Emirgan’dan içeri Şiiri - Kalender Kılıç

İstanbul gezerim emirgan’dan içeri
Urumeli hisarından gelirim
sahil boyu;
Fırtınalar, dalgalar, martılar
Ne güzel şarkılar; Bir boğaz senfonisi
İstanbul gezerim emirgandan içeri

İstanbul gezerim emirgan’dan içeri
Boyacıköy sırtlarından, ince dar sokaklar
Yol alırken yokuş yukarı,
daldım, seyre kaldım pitoresk evleri
İstanbul gezerim emirgandan içeri

İstanbul gezerim emirgan’dan içeri
Eski İstanbul tabloları canlanır
Ayaklarımın altında
Erguvan bezeli evlerin önünden geçerken
Tokmaklı kapıların izini sürerim
Küçük bir çocuk gibi sevinçli, kendimden geçerim

İstanbul gezerim emirgandan içeri
Ahşap evlerle dokunmuş yokuş yukarı;
Kafesli pencerelerden sarkan saksılar
Küçük daracık sokaklarında sıcacık insanlar
Saf bir hayatın içinden kendimden geçerim

İstanbul gezerim emirgan’dan içeri
Tarih, kilim deseni serilmiş
Çınar altı meydanda;
Kalender gelir, çay gelir, martılar gelir;
Yedigen çeşmeden muhabbet demi gelir,
İçer içer ben kendimden geçerim

Eski İstanbul koklarım emirgandan içeri
papatyalar, erguvanlar, naneler bezeli
emirgan korusundan derde derman gelir
Ben kendimden geçtim, geldim geleli
İstanbul gezerim emirgandan içeri

İstanbul gezerim emirgandan içeri

Çevirirken sayfalarını aklımın hafızasından
cennet-i emirgan;
Hediye mendil, verilir gibi verilirken
İran Emiri Güne Han’a
neler çektirmişiz kendi insanımıza
Benden selam olsun;
onbir yaşında ki dördüncü deli murat’a...
Cezayir'e sürgün gönderilirken uçar Hazerfen Çelebi
istanbul dinleriz ezeli, emirgandan içeri...

(kalenderce emirgan gezisi…10/02/2008 İst.)