Akşamın sessizliğinin bir terennümü idi
Ekim Kasım bekler iken biz kışı
Özlemişiz kar ı, yağmuru yaşı
Ne hoş olur kışın, sobanın başı
Emir dağlarında ilk kar göründü.
Bu bir başlangıçtır, gerisi gelir
Emirdağ'lı tedbir almayı bilir
Bükme farklı bir tat, çaylar içilir
Kışın soğuk ama, yazın serindi.
Topağevin(*) , antikası bile hoş
Masal olmuş kullanılmaz içi boş
Ecdadı uyandır, haydi sen de koş
Köklü bir gelenek, mazi derindi.
Zürih pastanesi meydanda işte
Brüksel kahvesi biraz yokuşta
Avrupa'yı gör, daha ilk bakışta
İlçe böyle bir havaya büründü.
İki yüz bin insan Avrupa'daymış
Yüz bini de Eskişehir, şurdaymış
Köyler ise yalnızlığa adaymış
Nene dede sessizliğe büründü.
Salâ veriliyor, cenaze varmış
Aslen Emirdağlı, dışta yaşarmış
Bu kadar dış göçü, nasıl başarmış
Duyanlarla mezarlığa yüründü.
Bu akşam da selam olsun sizlere
Kabul olsun, dua edin bizlere
Niyetim, tüm kalbi temizlere
Behlül, kelimeyle ördü öründü.
16 Kasım 2016
(*) Topak ev-Keçeden Türkmen çadırı
Kayıt Tarihi : 29.11.2016 08:59:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevgili dostlar, istek dışı bir tayinle Adana'dan Emirdağ ilçesine gelmeden önce araştırma yapınca Anadolu'nun gerçek sahipleri Yörük-Türkmen yurdunu öğrendim ve gönül huzuruyla gelip göreve başladım. Henüz daha eşya ve hanımı getirmediğimden tuttuğum evde yalnızları oynuyordum. Çünkü konuşacak insan, dinleyecek radyo ve seyredecek televizyonum yoktu. İşte bu yalnızlık içinde iç muhasebe yaparken, akşamın sessizliğiniz bir terennümü olan bu dörtlükler; gönüldeki kelamlar, kalemin ucundan kelimeler olarak kağıda döküldü. Ben de sizlerle paylaşmak istedim. Esas hikaye yine sitemizde yayında olan SUYUM ISINMIŞ şiirinde var.Selam ve dua ile
üstad,
kutluyor
ve
selamlıyorum
sizi
TÜM YORUMLAR (1)