Bin bir duayla süslenen mukaddes bekleyişin sonunda
Mardin semasında parlayan yıldızlar taç oldu başında
Gencecik Methiye’nin yeni doğan bebeği kucağında
Hayat ne sunacak onlara Mezopotamya toprağında
Büşra, Büşra, Büşra ezanla adı okundu kulağında
Hoş geldin dünyaya, sefalar getirdin baba ocağına
Hediyelerle şerbetler taşınır lohusa yatağına
Kırkıncı günde, ma aile gidilir Emir Hamamı’na
Dikke’de başlar cemi ’cümle adet ki halvete geline
Bir tutam ninhe sürülür annenin zaferani tenine
Külhanın alev sıcağı işler kemikten iliklerine
Nıkrada terleyip arınır vücut kendi kendine
Ha, mim, ayn ve nice harfler esrarını eder muhafaza
Dua tasından dökülür su, ahenkle baştan omuza
Müzehheple kaplı inşikak suresi, şem’dir ol açmaza
Şazene kâr etmez, yürekten akan kanına deva bulmazsa
Kayıt Tarihi : 25.4.2014 11:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ŞİİRDE GEÇEN VE MARDİN’DE KULLANILAN ARAPÇA KELİMELER: Ninha= Yaryuz.Mardin’de lohusa bayanlar kırkını çıkarırken hamamda pekmezle birlikte vücutlarına sürülür. Halvet: Hamamda yer alan tenha yıkanma odasına denir.(Halve) Dikke: Külhanın alev sıcaklığının yer aldığı yüksek taştan oturak Nıkra: Külhanda suyun ısıtıldığı devasa su kazanı Müzehhep: Altın kaplamalı Şem’: Bal mumu Şazene: Kan taşı

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!