Emir Cez Şiirleri - Şair Emir Cez

Emir Cez

kurak ve bitap, avucunda bir kağıt
aynalar kadar umursamaz, yakılan ağıt
senin içinde ölüler var, elinde yok kanıt
annesinin elleri, saçlarında bir anıt

yüreğinde çöl var, kum taneleri ürkmüş

Devamını Oku
Emir Cez

sevgi görmeyen bir kalp buldum kapımın önünde
tuttum ellerimle, yakın hissettim kendime

oturduk karşılıklı, demli bir çay içtik
ikimiz bir araya gelsek, onun kalbinde bir hiçtik

Devamını Oku
Emir Cez

güneşin içindeyim, her kulaç sana
ulaşmaz dileklerim, ellerini aç bana
hasretin derin bir kesik, karışır kana
kokun tanıdık burnuma, can katar cana

dokun ve söyle bana, sesin karışsın kulağıma

Devamını Oku
Emir Cez

ben bir yıldız yakaladım
dudağının kenarından bir öpüş araladım
sana siper oldum, kalbimi yaraladım
çölüne düştüm, bir bardak su aramadım

çöl yıldızı derler buna, çobanı benim

Devamını Oku
Emir Cez

her inziva günü, depresyon tabutunda birkaç gün
yalnızlığın yakıcı ezgisinde, yüzüme vurulan darbeler
ölmeye yatan insanı, yalnızlık kaldırırmış meğer
kaybedecek tek şeyi, depresyon tabutunda birkaç gün

yorgun gözlere yaşlar yakışır,

Devamını Oku
Emir Cez

tüten dumanın ardında, ellerini ararken
göz yaşlarınla yıka bedenimi, kalbimi sararken

çek perdelerini, kapat pencereni, üşütme soğuk varken
kendinden biraz ikram et, dışarıda seni özlerken

Devamını Oku
Emir Cez

kapalı kapılar ardında, yükselen ezgiler
sesinin tınısını hatırlatır bir anda, geçen gemiler

ben sana değil, gözlerine hakimim uzun süredir
ağzından çıkan bir söz duysam, deler geçer bu yüreği

Devamını Oku
Emir Cez

deri ve kemikler var yerde, kan bulanmış
kimin cesedi bu, evde sadece ben varken

halat sallanıyor tavanda, hissizliğim duvarlarla boyanmış
her gece oturup cesedimi izliyorum, sen uzaktayken

Devamını Oku
Emir Cez

çok yalnızım leyla,
kendi bedenimi ortadan ikiye bölüp
o parçayı da başkasına kaptıracak kadar

sırtımda sevdiğim kadının mezar taşı
kendisi hayatta, mezardaki bana hiç olmayan o sevgisi

Devamını Oku
Emir Cez

kâh uçulur, sevgi içilir, ben sürgün
bir sevda için dağdan geçilir, bitmez elem
hüsran suyuyla yıkanılır, yel küskün
güz düşünce yanağa, verilir selam

teller dolanır, bağ bahçelerinde kış

Devamını Oku