Emir Ali Konuk Şiirleri - Şair Emir Ali ...

Y ılın ilk günü ilk saatleri hatta ilk dakikasında ümit yeşermeliydi değil mi gönüllerde?
I ssız adam gibi ıskalamış görmek hayatı niye, umutsuzluk tohumları niye ekilmiş serde?
L al olmuş bir yar mı sebep bunlara, yoksa istikbalinin kalemini kendi mi kırdı bu eller?
B ütün yollar çıkmaza dönse de, sorarsan değerdi, o güzele boşuna dökülmedi diller.
A ltından nasıl anlarsa sarraf, gönlünün dilinden öylesine anlamak isterdim her anımda.
Ş elalenin şırıltısı gibi huzur vermek isterdim, silinmez izler bırakmak isterdim hitabımda.

ON lar yanlış biliyor, bela umumileştikçe güzelleşirmiş! Hiç aynı gün kutlanan özel gün olur mu?
DÖRT kategoridir özel günler; doğum, evlilik, meyvelik, birde ölüm ki hayat ışığının sönen mumu.
ŞUBAT soğuğunda, iç ısıtan gülüşlere, sarılışlara ihtiyacından mı gönüllerin denk getirildi bilinmez.
İKİ gönül bir olsun yeter ki kutuplarda yaşasan önemi yok, ayrıysa çöllere göçsen sıcak kâfi gelmez.
BİN dik gidiyoruz bir sevda trenine, aşk olsa heves tükenir, yolculuk biter; sevda ömür boyu sürer.
ON dandır belki seslenişler, yakarışlar, sitemler; yasaklanmış mesajlar yolunu bulur sahibine gider.

P ırılpırıl yüzden, dişden ziyade; zekası, kalbi de öyle parlamalı.
A ğlasa da içi kan, karşı gönüllere sirayeti mutlulukla son bulmalı.
L âl olunmayacak durumlardır düşmek, ıslanmak, dayak yemek;
Y umuşak bir gülümseme ya da şaşkın bir bakışla karşılık vermek.
A ltta koca pabuçlar, kırmızı burun, kafada rengârenk bir peruk.
Ç abası güldürmektir bu alâmetifarikanın, bir tek koulrofobik buruk.

K alk evlenmeye gidiyoruz. diyeceğin günü bekliyorum ümitle ve bir o kadar sabırla.
A kışkanlığın kalpten kalbe çoktan gerçekleşti de; birlikte ne gün atacağız imzayı hayırla?
T üm zerrelerime kadar işle, hayatımda hep senden izler taşıyayım bana öylesine bulaş!
I ssız bırakma beni; ayrı görme bizden seni, hislerimde, düşüncelerimde, damarlarımda dolaş.
Ş aşır tüm bildiklerini, boz ezberlerini, tıka diğer seslere kulaklarını; sadece kalbimi dinle.
K oluma girer, bana bulaşır, o gün niye bu kadar beklemişiz ki çoktan biz olmuşuz derdin seninle.

9 doğurmuyor değilim ara ara, misal; okudukça fütursuzca sarf edilmiş karizmatik betimlemelerini.
. yı koymak gelmiyor elimden bir virgülün ardından yaşıyorum hem ümitvar hem hüzünkar serüveni.
S essizliğe gömülmüş olsa da insan, hissizliğe gömülmemişse fark ediyor sevdası duruyor yerli yerinde.
E ngel tanır mı hiç, asi ve inatçı bir sevdanın notalarını içinde duyabiliyor ve kalem tutabilirken elinde.
N edir reçeten, pes mi etsin, fayda verir mi sanırsın, yenilen pehlivan güreşe doymaz gibiyse hali?
F anusa hapsetmemiş, işitemediği sese hasretini, Neşeye Şarkı ile taçlandırmış ilhamını müzikal dahi.

A nlamsız gelmesi, çağrışım yapmaması doğaldır; özel ilgin yoksa 80’lilere, tevellüdün yetmez zira.
B ir beyaz çizgi bir de bu sayha; neler neler anlatırda, kafi gelmez animasyon çağında doğanlara.
A ltında yer almak pembe bir şemsiyenin, elele, bir o kadar yalın ve güzel mutluluk düşünün resmi.
R efikim olsan, fabrika ayarlarına dönmüş gibi, sade bir düş kursan, bırakmamacasına tutardın elimi!
A dımları büyültmek mesafeleri kısaltır, basit düşünmek çıkmaz sarmallarda dolanmaktan kurtarır.
G örmemezlikten gelmesen, kulak versen, zihin ve kalbimizi yoran ne varsa o an ikimizden uzaklaşır.