İste sen…
10.18 geçiyor saat
Balık ekmek yapıyor bir adam
Bir adam denizden olta çekiyor
Bin adam yürüyor Eminönü’nde
Bir adam kasketli ve bıyıklı her zaman ki gibi
Tanıdığı en tatlı kadını bekliyor…
Hiç böylesine terlememiş avuçları
Ben iki kişiyim
Sanır mısın tek başıma gücün yeter…
İşte sen…
Alsan beni Eminönü’nden
Piare Loti’ye tutup götürsen
Rüzgâr deyse saçlarına
Ellerinde büyüse, büyüse yedi tepe umut
Ve sussam ben
Sussam
Seni izlesem…
Ey benim Eminönü şiirim
Ne Galata Köprüsünü bilirim
Ne senden başka bir şey
Tövbe! Seninle içemem
Şaraptan kokmuyorum
Gözlerinin sarhoşluğundan benim korkum…
Ne yazık ki gidiyorsun
Daha varlığına alışmadan…
Bir düş görürüm nicedir
Korkuyordum o düşte ki kadından
Eminönü’nde görürdüm
Yürürdü
Saçlarını denize düşürür
Gülerdi
Bir başkasının ellerini tutardı
Ölürdüm…
Hırsımdan çatlardım…
Ah… Görsem İstanbul’u
Görsem gözlerini
Anlatsam sana, sana neden böyleyim
Kaç neyse harcadım yanında
Senin duydukların, duyamadıkların
Ne yazık ki gidiyorsun
Daha düşün gerçekliğine alışmadan
Daha inandırmadan perilerin gerçek olduğuna
Daha çok, çok azken yanımdan
Gidiyorsun
Ama dur diyemem
Dayanamam yorgunluğuna
Taşırım bir sonra ki sefere hasretini
Belki biraz daha…
Ey! Eminönü şiirim
Bilmiyorum seni yeniden görebilecek miyim?
Yeniden yazacak mıyım adını sayfalarıma?
Gelecek misin yeniden?
Dinleyecek misin benim sesinden sana yazılan benim şiirlerimi
Oturup gözlerinin içine bakarak yazabilecek miyim seni?
Ben bir şair sen bir peri
Ben bir adam sen düşlerimdeki sevgili…
m.gevrek…
Murat GevrekKayıt Tarihi : 8.6.2007 11:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!