Emine Sevinç Öksüzoğlu: Hayatı, Biyograf ...

12

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

EMİNE SEVİNÇ ÖKSÜZOĞLU HAYATI

SANAT YAŞAMI

20.01.1974 tarihinde Gaziantep’te doğan Emine Sevinç Öksüzoğlu; Sahne Sanatları Tiyatro Bölümü Batı Klasikleri üzerine eğitim gördü. Türkiye genelinde birçok oyunlar sahneledi. Ankara Üniversitesi Tömer Gaziantep şubesinde öğretim görevlisi olarak görev yaptı. Uzun seneler sahne tozu yutmasına rağmen, çok sevdiği edebiyattan hiç bir zaman ayrı kalmadı.

Şiirleri, öyküleri, Türk edebiyatı ve felsefe üzerine araştırma yazıları, edebî ve ilmî çalışmaları; yurt dışında yayın yapan edebiyat dergilerinde çevirileri yapılarak yayımlandı. Bazı yerel ve ulusal yayın organlarının kültür, sanat, edebiyat sayfalarında sanat yönetmenliği yaptı. Birçok seçkide ve “Yaşayan Kadın Şairlerimiz” isimli ansiklopedi ile 2007 yılında yayımlanan, 10 ciltlik “Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi”nde eserleri ve sanat yaşamı ile yer aldı.

13.04.1997 tarihinde “Mustafa Kemal Atatürk ve Şiir” konulu üç boyutlu resim ve şiir sergisi açtı. Şiirlerinden bazıları bestelenerek TRT Repertuarına alınmıştır. Birçok şiirleri diğer Türk lehçelerine çevirileri yapılarak edebî yayın organlarında yayımlanmıştır. Öksüzoğlu; katıldığı uluslararası kongre, konferans, sempozyum ve panellerde Türk edebiyatı ve Türk şiiri alanında sunumlar yapmış, bir çok edebî ve ilmî çalışmalara imza atarak, ülkesini en güzel şekilde temsil etmiştir. 26.04.1997 tarihinde de İstanbul Ana kültür, sanat ve edebiyat dergisi tarafından, Türk edebiyatına yapmış olduğu üstün hizmet ve başarılı çalışmalarından dolayı “Yılın Yazarı” unvanı ile onurlandırılmıştır.

Öksüzoğlu; başkanlığını üstlendiği bir komisyon oluşturarak, ödül yönetmeliğini hazırlayıp, ünlü Kırgız yazar rahmetli Cengiz Aytmayov’un adını ve eserlerini yaşatabilmek, gelecek kuşaklara aktarabilmek amacı ile “Cengiz Aytmatov Edebiyat Ödülü” nün Ankara Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı’nda düzenlenen törenle, verilmesini sağlamıştır.

“Hoşça kal Can Azerbaycan” isimli şiiri; Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nurullah Çetin beyefendinin önderliğinde, Zhala Babashova (Jale Babaşoğlu) tarafından tahlil edilmiştir. Yine aynı bölümde “Gökyurdum Kerkük’üm” isimli şiiri ise; Haydar Dakuklu tarafından tahlil edilmiştir. “Türkoğlu Türkleriz Biz” isimli şiiri ise; Prof. Dr. Nurullah Çetin beyefendi tarafından tahlil edilmiş ve önemli edebiyat dergilerinde yayımlanarak gün ışığına çıkmıştır. Özbekistan Millî Devlet Üniversitesi Türk Filolojisi bölümünde ise; Sulton Nazarov tarafından öyküleri “Kambur Fatma” adı altında Özbek Türkçesine çevrilerek, Özbekistan Millî Üniversitesi Türk Filolojisi tarafından yayımlanmış ve okutulmuştur.

02.02.1997 tarihinde Türkiye Şair ve Yazarlar Derneği Gaziantep şubesinin kurucu başkanlığını yapan Emine Sevinç Öksüzoğlu’nun, yurt içinde ve dışında değişik kurum ve kuruluşlardan almış olduğu bir çok plaket, şilt ve ödülü mevcuttur. İLESAM (Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği) , DGTYB (Dünya Genç Türk Yazarlar Birliği) , TYB (Türkiye Yazarlar Birliği) ve Türkiye Şairler Birliği, Kıbrıs, Balkanlar ve Avrasya Türk Edebiyatları Kurumu (KIBATEK) gibi bilimsel kuruluşların üyesidir. Mine adında bir kız, Emir adında bir erkek olmak üzere, iki çocuk annesidir.

Ürün Yayınları / Ankara


DERİN HASSASİYETLER ŞAİRESİ İÇİN

Prof. Dr. Nurullah ÇETİN / 21.09.2009


Emine Hanım, şiirlerini zevkle okuduğum günümüz Türk şiirinin seçkin isimlerinden biri. Bir bütün olarak onun şiirini duyumsadığınızda hakikaten halis şiir metinleriyle temasa geçtiğinizi hissediyorsunuz. Emine Hanım şiir dilini, edasını, ruhunu, özünü yakalayabilmiş, şiiri kendine dert edinmiş, şiirle hemhal olmuş, şiiri bir hayat tarzı olarak bellemiş ve hassasiyetlerini şiire göre ayarlamış, has bir Türk şairesidir. Her şeyden önce Türkçemizin engin ve zengin ifade, çağrışım ve temsiliyet dünyasının çâlâk bir aşinasıdır. Dilinin kıvrımlarında, bakir geçitlerinde dolaşmasını ve Türkçenin ruhu okşayan o ıtırlı rayihasıyla okuyucuyu bir büyülü âleme çekmesini biliyor. Şiirin en büyük gücü ve başarısı öncelikle Türkçemizin bütün zenginliğini size sunabilmesinde saklıdır. Emine Hanım bu konuda üzerine düşeni fazlasıyla yapmış.

Öte yandan Türkçemizin bu müstesna şairesi, kuşatıcı bir edîb hassasiyetini kendi bütünlüğü içinde ortaya koymada son derece mahir. Öncelikle aşk gibi insana derinden anlam katan bir var oluş tezahürünü hüznün, samimiyetin, sahiciliğin, fedakârlığın, derinden hissedilerek yaşamanın en keskin uçlarında sergileyerek sahih bir duyguyla özdeşleşmiş olmanın sekriyle mest.

Bireysel duyarlığını sonuna kadar ifadeye dönüştürmede mahir olan şairemiz, millî sorumluluğunun gereği olan heyecan yoğunluğunu da bayrak gibi, Türklük bilinci gibi konulara dair engin metinleriyle şakımakta son derece etkili.

Evrensel sorumluluk da insanı tamamlayan bir faaliyet alanıdır. Bencil ve bireyci olmadan ferdî kabiliyetin ifadeye dönüştürülmesi ne kadar insanî bir şeyse, millî heyecanı en üst perdeden dillendirmek ne kadar insanî bir tavır alışsa, evrensel sorunlara duyarlı olduğunu göstermek de o kadar insanî bir şeydir. Nitekim şairemiz Emine Hanım, Filistinli müslümanların dramına olan ağıtlarında evrensel insanlık onurunu koruma mücadelesinde geri durmadığını göstermiş oluyor.

Türk okuyucusunun Emine Sevinç Öksüzoğlu Hanımefendinin sahih şiir tadındaki metinleriyle teması, duygusal tekâmülünde önemli merhaleler kat etmesine yardımcı olacaktır.


‘SÜKÛT’A SES OLAN ŞAİR ÜZERİNE

Mehmet Nuri PARMAKSIZ / 15.10.2009

Şiir, çağımızda en çok rağbet gören sanat dalı olarak düşünülebilir. Bu durumun ortaya çıkmasında hem menfi, hem de müspet sebepler etkendir. Emine Hanım’ın şiiri üzerine yazarken bir tartışma yaratmak için bunu söylemiyorum. Aksine, Emine Hanım’ın sanatının anlaşılması adına bu meseleyi biraz daha açmayı uygun görüyorum.

İstisnasız her insanın duyguları vardır. Herkes âşık olur, üzülür, sevinir veya hisseder. Şiiri, sanat dalı olması yanında bir ifade aracı olarak düşünürsek, toplum içindeki her ferdin duygu ve düşüncelerini şiir şeklinde anlatmaya tabiki hakkı vardır. Yalnız bir noktayı gözden kaçırmayalım: Şiir diye yazılan her metin gerçekte şiir midir, değil midir?

Şiiri, şiir yapan öğeler nelerdir? Şairlik için sadece yetenek yeterli midir? Soruları çoğaltabiliriz ama sonuçta ulaşacağımız yargı, kanaatimce mana, estetik ve ahenk mefhumları üzerinde müşterek bir zemine oturur.

Kısa bir muhasebe neticesinde sizleri, Emine Hanım’ın şiiri ve şiirinin oturduğu temeller üzerinde düşünmeye çağırıyor ve “Sükût-ı Aşk” adlı hacimce küçük ama estetik ve mana noktasında derinliği olan bu eserden hareketle Sayın Öksüzoğlu’nun şiiri hakkındaki kanaatlerime geçiyorum.

Emine Hanım şiirlerinde farklı nazım birimi ve biçimlerini kullanarak, teknik açıdan söyleyişte tekdüzeliğe düşmemiş ve estetik kaygıyı hep ön planda tutmuştur. Söylem noktasında şiirini mısra mısra işlemiş ve her söyleyişte, özellikle tamlamalardan yararlanarak şiirine derin manalar katarak okuyucuyu hayal kurmaya ve şiiri üzerinde düşünmeye sevk etmiştir. Bunların hepsi bilinçli olarak şiir içersine gizlenen imgeler aracılığı ile yapılmıştır. Bu noktada, “sükûta ses olan şair”imizi kutluyor ve şiirle uğraşanların Emine Hanım’ın şiir cevherini daha dikkatli incelemelerini tavsiye ediyorum.

‘Hassasiyet’ kavramı, şairlik için elzem olan bir ihtiyaçtır. Bilindiği gibi şair, dünyayı farklı bir gözle görür ve hisseder. Hele şiir yazan bir bayansa, bu hassasiyetin daha da artarak mısralara yansıdığına şahit oluruz. Emine Hanım’ın hassasiyetleri sadece estetik noktada değil, konu ve tema noktasında da göze çarpmaktadır. Aşk kavramı her edebî metinde sürükleyici öğe olarak karşımıza çıksa da, Emine Hanım’ın gönlündeki aşk zaman zaman beşeri noktadan sıyrılıp, âlemi başka bir gözle seyretme hâline dönüşmüş, saf ve orijinal imgelerle birleşen söylemler bize şiir dünyası içinde başka bir boyutun kapılarını açmıştır. İşte bu, şairdeki üslubun ve şiiriyet gücünün bizi götürdüğü yerdir. Kanaatimce şairlik için şart olan bir husus da “duruş”tur. Emine Hanım’ın duruşu ve hassasiyeti, “Gazze, Filistin, Karabağ ve Türk Bayrağı” için yazılmış şiirlerde nettir.

Emine Hanım’ın önceki şiirlerinde gördüğüm bir “ses”in bu kitaptaki şiirlere de yansıdığını gördüm. Bu ses, “hüzün ırmağından yalnızlık atıyla geçip, aşkın doldurduğu yelkenlerle şiir denizinde kaybolmak isteyen” bir şairin sesidir. Bu sese dikkat etmek lazım. Her şairde farklı bir şekilde ortaya çıkan bu ses, Emine Hanım’da “sükûtun sesi” olarak tecelli etmiştir. Başka bir ifade ile Emine Hanım, sessizliğini yazdığı şiirlerle bozmuş, şiirleri sükûtuna ses olmuştur. Sesten bahsederken, Emine Hanım’ın şiirlerine faklı bir boyuttan bakmamızı sağlayan şiir tahlillerine de dikkat çekmek isterim. Tahlil, şiirden hareketle ayrı bir metin olarak karşımıza çıkar. Şiiri yazan kadar, tahlili yapan da önemlidir. Şiirlerin güzelliği bazen de şiir tahlilleri ile ortaya çıkar. Bu noktada, Emine Hanım’ın şiirlerini tahlil edenleri başarılı çalışmalarından dolayı kutlarken, bu tahlillerin edebiyat tarihine düşülmüş notlar olduğunu da hatırlatmak isterim.

Başarılı çalışmalarından dolayı çokça kutladığım Emine Hanım’ın sanatının zaman içinde daha iyi anlaşılacağından ve gelecekte büyük başarılara imza atacağından kuşkum yok.

Her daim yorulmadan üreten ve yazan Sayın Öksüzoğlu’nun kaleminin daha velud olması ve edebiyatımız için hep böyle güzel eserler meydana getirmesi dileğiyle…

Eserleri


YAYIMLANMIŞ ESERLERİ:

• “Sevgiler Günışığında” (Şiir)
Ağustos 1996 - Gaziantep Gürsel Yayınları

• “Bahar Tomurcuğum” (Şiir)
Mart 1997 - Adana Aykırısanat Yayınları

• “Yeşil Gözlerinde Kaybolan Dünya” (Düz yazı / Şiir)
Eylül 1998 - Ankara Ürün Yayınları
(1999’da Moskova Kremlin Kitap Festivalinde birincilik ödülü ile taçlanmıştır.)

• “Üşümüş Kar Taneleri” (Şiir)
Eylül 2007 – Gaziantep Sanko Holding Kültür Hizmeti Yayınları
Ahmet Tufan Şentürk Türk Şiirine Hizmet Ödülü kapsamında Seçici Kurul Özel Ödülüne layık görülmüştür.

• “Güneş Yüzlü Çocuklar” (Öykü)
Eylül 2007 – Ankara Ürün Yayınları (İlk Basım 1000 Adet)
Mart 2010 – Ankara Ürün Yayınları (İkinci Basım 2000 Adet)

• “Düşler Sokağı” (Şiir)
Nisan 2008 – Ankara Ürün Yayınları (İlk Basım 1000 Adet)
Mart 2010 – Ankara Ürün Yayınları (İkinci Basım 2000 Adet)

• “Zamansız” (Şiir)
Temmuz 2008 - Azerbaycan / Bakü

• “Aşkın Rengi Kırmızı” (Şiir)
Ocak 2009 – Azerbaycan / Bakü

• “Sükût-ı Aşk” (Şiir)
Aralık 2009 – Ankara Ürün Yayınları

• “Mitolojik Öykülerle Zodyak Kuşağı” (Astrolojik Felsefe)
Mart 2010 – Ankara Ürün Yayınları (İlk Basım)


ANTOLOJİ ÇALIŞMALARI

“Azerbaycan Şiirler Antolojisi” (Şiir)
Türkiye çalışmalarını Türk Edebiyat Bilimcisi Yazar Şair Emine SEVİNÇ ÖKSÜZOĞLU, Azerbaycan çalışmalarını ise Prof. Dr. Elçin İSGENDERZADE Beyefendi birlikte tamamlamışlardır. Azerbaycan Vector Uluslar arası İlim Merkezince Azeri diline çeviri yapılarak, hem Azeri Türkçesinde hem de Türkiye Türkçesinde yayımlanmıştır.
2009 – Azerbaycan / Bakü

“Türk Dünyası Kadın Şairleri Antolojisi” (Şiir)
Türkiye çalışmalarını Türk Edebiyat Bilimcisi Yazar Şair Emine SEVİNÇ ÖKSÜZOĞLU, Türk Dünyası çalışmalarını ise Gazeteci, Yazar, Araştırmacı Dr. Şemsettin KÜZECİ beyefendi ile birlikte tamamlamışlardır.

“Mevlana Şiirleri Antolojisi” (Şiir)
Türk Edebiyat Bilimcisi Yazar Şair Emine SEVİNÇ ÖKSÜZOĞLU’nun hazırladığı, nadide bir yapıt olarak önemli arşivler arasındaki yerini alan, değerli kalemlerin buluştuğu bir antoloji çalışmasıdır.
2009

Ürün Yayınları / Ankara