Elimden gelseydi keşke
Bir sonu olurdu savaşların
Savaştan kalan boşluğa
Bir okyanus kadar derin ve mavi
Bir uzay kadar sonsuz ve geniş
Barışları toplardım kucak kucak...
Bu gece yalnızlığa soyundu kadın
Ruhunun gökyüzünde bir yıldız kayıverdi
Uzandı ama tutamadı
Adını haykırdı işte o anda
Bir düş bir gerçekti hissettiği…
Yitik kentlerime doğru yol alıyor düşlerim
Yüreğimden sessiz çığlıklar kopuyor, lime lime
Kırıyor aşkın özgürlük zincirlerini
Yağıyor anılarım, üzerlerine sessizlik çöküyor
Aklımı kuşatınca daimi yokluğun…
mevsimin yanlış ayında başlıyor, yine aynı nakaratlar
ne zaman resmine baksam sol yanım kırılıyor
buzlaşıyor kirpiklerim, özlem ağır basınca
sesimi yükseltiyorum, bumerang gibi geri geliyor…
boğazıma yükselen kalbimin kırık buzdan saçakları
Gün batımını kucaklamıştı gözlerim
Mora çalmaktaydı dağların yamaçları
Edremit’in parlement maviliğinde
Ak martılar çığlıklarını kesmişti
Gönlümün kıyılarında bir sessizlik
şimdi:
hüzün benimle,
yalnızlık ünlemle,
belkiler, parantezle,
ihanet noktalı virgülle,
vuslat soruyla yaren…
Ne zaman çöp kutularının yanında,
Karda, kışta, ayazda
Yaşamak, umuduyla titreşen,
Sokak köpeklerini görmüş olsam;
Usumdan yuvarlanır şu görüntüler…
Zayıf içe çekilmiş kuru bedenleri,
Bak az önce gökte mehtap vardı.
O da çekildi gecenin sinesine.
Bu gece de bitti diğerleri gibi
Harbiden bir sor kendine
Hani farklı olacaktık
Emine PİŞİREN/Deneme
Siz hiç sevdiğiniz birine, “Gitme lütfen, kal biraz daha,” dediniz mi?
Demeye cesaret edemediğinizde de onun yokluğunda oluşan girdaba doğru çekildiniz mi? Ve o koskoca boşluğu hissedip, onsuz bir şehirde kalakalmak öylece…
Nasıl bir histir, gittiğinde onsuz gün-doğumlarında uyanmak yeni güne? Avuntusuz boşluklarda yapayalnız kalmak gibidir herhalde…
İlla ki, giden, gitmek isteyen birinin ardından siz hiç, “gitme kal” dediğiniz oldu mu?
Karlı yamaçlarıma, yeşil ovalarıma haince pusu kuranların
Bir bakın hele, o kan içenlerin soylarına,tarih hiç yalan söyler mi
Damarlarında ya Bizansın sinsi kanı, ya da Haçlı kanı dolaşır.
Anımsa, Ey Yurdumun insanı! Esarete düştüğümüz o kurtuluş yıllarını
NAMLUDAN KURŞUN, TOPRAKTAN DEHŞET FIŞKIRMADI MI
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!