Aşk-ı Fünun idi duygularıma verdiğim isim,
Issız ve çorak kalbimdeki kadın, sen kimsin?
Bir daha yeşermeyecek hayallerimi,
Durmadan yılmadan sulayan sen miydin?
Bir daha gelsem şu yozlaşmış toprak parçasına,
Gecenin karanlığına karışırken çırpınışlarım
Sesimi duyan yok boşa haykırışlarım
Bir tane sevenim yok sonuçsuz arayışlarım
Sende git diğerleri gibi son sevdiceğim
Sana anlatmadım içimdekileri
Gökyüzündeki bulut gibi sana olan sevgim
Kaplıyor gök kubbeyi, sarıyor dört bir yanını
Sana ulaşamayacak kadar uzakta bu sevgi
Bir sağanak başlıyor sabah vakti, ıslanıyorsun.
Sevgim sana ulaştıkça damla damla
Güneşim ol ısıt beni
Alevinde tav olayım
Ateşinle yak ciğerimi
Yeter ki ısıt içimi
Senden öte bir sen var bende
Hiçbir şair etkileyemedi
Senin kelimelerin kadar
Hiçbir şey yıkamadı beni
Senin afili gidişin kadar
Gülen gözlerim içten içe kan ağlar
Ağlama gizli gizli, akıt tüm gözyaşlarını.
Deryaya karışsın duyguların, sonra bulutlara biçim versin.
Çocuklar bakıp sana, komik şekillere benzetsinler.
Hayallere dalıp mutlu olsun yavrucaklar.
Çiftler yağmurunda ıslanıp dans etsin mesela;
Birbirlerine sarılıp hasret gidersinler.
İşte gidiyor yine arkadaşlarım
Yıkılıyor yine kurduğum tüm bağlar
Ne zaman birisine yakınlaşsam
Önümde beliriyor tüm dağlar
Yalnızlığımla baş başa bırakın beni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!