Ah bedbaht dost, acı sigara
Açtığın dertlere bak sıra sıra
Hangi birine yansam acaba
Varlığımı, sağlığımı ettin heba
Yazın al al kirazı
Kışın da kar beyazı
Yetmez anlatmaya
Ne şiir ne de yazı
Çeşit çeşit meyvayla
Toroslar’ın eteğinde bir köy
Hazlı, nazlı bir güzele benzer;
Hele bahar mevsiminde gör, hey!
Ortaya tüm güzelliği dizer.
Rakseder ağaçları mutlu,
Elden gelmiyor ki seni sevmemek
Yaraşır mı bana seni övmemek
Gurbette mahzun, sana çok hasretim
Güzel Başyayla’m canım memleketim.
Yad elde hep seni anar dururum
Yıllardır çektim seni
Çektim senin acı buseni
Geldi artık ayrılık vakti
Dost bildim seni, yanılmışım
Seninle pislenmiş içim, dışım
(Kiraz festivali için yazılmıştır)
Toplandı bu gün canlar Torosların zirvesinde
Eridi yazın sıcağı çınarların gölgesinde.
Romantizmi seyrettiler tabiatın cilvesinde
Şen ola gönüller, canlar; şen ola cümle erkanlar;
Bunun adı zulümdür
Bunun adı ihanet.
Nerdeyse kopacaktı
Kopacaktı kıyamet.
Takiyyeyle süslendi
ÖSS GENÇLERİNE
(Üniversite Sınavı esnasında gençlere yazılmıştır
Ah! bu hiç düzen tutmayan,
Her yıl değişen kurallardan…
Tek hasretimsin ey memleket!
Sensin gönlümün gülistanı.
Gurbet cehennem, sen bir cennet
Gör bağrımdaki külistanı.
Diyemem artık gönül sabret,
Dere boyu giderim
Sürüm vardır güderim
Yoktur benim kederim
Ne çatar ne üzerim
Yaylalarda gezerim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!