Geçen gün, şurada doğdu. Birkaç şey karaladı.
Üzgünce bir ceres dökülürken çöl üstüne,
Toynaklarıyla mührünü bastıkça buğralar,
Kervancı bir acıyla bağırdıkça bilmeden,
Ruh ülkesinde ölmeyecek bir sada doğar.
Bir ses ki kudretiyle sözün cismi can bulur,
Bîhûde dâne saçmak ile âsitânuna
Çeşm-i terüm bu 'aşkı hirâset mi zann ider
*
Mushaf-ı hatt-ı ruhun kim 'aşk ta'lîm itdirür
N'ola kim cânum alub virsen eger çok bîdâd
Ne metâ' azsa olur çünki bahâsında ziyâd
Habbezâ rükn-i tezâd üzre bu bâzâr-ı cihân
Nemek-i çeşme mukābil lebün olmış kannâd
Hadeng-i çeşmünedür gayrı inkisârımuz olmaz
Hadeng kesreti cevşen kılar ki zârımuz olmaz
Şakî-i hâlet-i mestâneden ne bâkimüz olsun
Bizüm hamûle-i 'aşkundan özge bârımuz olmaz
Ben ki hiçbir çiçeğin ıtrıyla sarmalanmadım
kanım delirmedi
cüzzamlanışını seyrettiğim bu zemini
zevk alarak arşınlamadım hiç
ben ki
benim gurubumu tasarlamadı ışık mimarları.
Ey arkadaşım, gör ki tez elden gideceksin,
Meydan dolu erlerle bugün, sanma ki teksin!
Gör şimdi, büyük cetlerinin ufkuna bak da,
Elbet seni bir böyle düğün karşılamakta:
Düşman kanı raksân olarak tâ göğe sıçrar,
Ziller gibi âhenge uyar şimdi kılıçlar.
Ne 'ârdan ne hayâ-dârlıklarumdandur
Sükût vasfda nâ-çârlıklarumdandur
Bu bî-mecâlî sebeb varmadumsa dergehüne
Ne bir melâl ne bîzârlıklarumdandur
Ne bırakdun dile cânâ ser ü sâmânı bile
Ne kodum ben dahı dâmânı girîbânı bile
Ne bu zâhirdeki tûfân-ı bükâ buldı hitâm
Ne söner bâtın u kalbün yine nîrânı bile
Ey dil, bu kaçıncı gafletin, aldanışın
Dünyada bekā uğruna boştur yanışın
Âkil ona derler ki gider sessizce
Zira yok ehemmiyeti hâtırlanışın
Ta'ne-i çerh ile bir son virelüm gavgâye
Çekelüm nargilemüzden çekilüb tenhâye
Dökelüm derdimüzi bahr-i gam-ı sevdâye
Çekelüm nargilemüzden çekilüb tenhâye
Bezm-i Cem revnakı eksildi yalan yok şimdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!