Yoktun var oldun sen bizler ile
İnandık rabbe ve kaderine
İlk önce düştün ana rahmine
Can verdin oğul bu gönüllere
İlk sesin geldi sonrada kendin
Yüzyıllar evvelinden fethi emredilen şehir
Ne sur durdurabildi Fatih'i ne su da zincir.
Uğruna karada gemiler yüzdürülen şehir
Şehitliğe ulubatlı inat senin icindir.
Bir çağı kapattık düşmenle Kostantinapolis
Uğruna ölünecek aşk bu demiştin
İşte kul olunacak biri demiştin
Hani hatalarımı bile sevmiştin
Bulut olsam yağmur olur dönerim
Ateş isem seni yakmam sönerim
Bir saz olsam seni calar söylerim
Mahkum isem seni cellat secerim
Bu aşk değil ben bir başka severim
Sekiz yada dokuz yaşında olsa gerek
Elinde bir şemsiye güneşini keserek
Var gücü ile bağıran şu kuçük çoçuk
Bir şarkı nağmesi gibi başlayıp bitiriyor
Buuz gibi soğuk suuu.buuz gibi soğuk suuu
Korkak,ürkek ve bezgindi belki biraz
Yaşanası zamanlarda yaşanamayan sevdalar
Kalabalıklarda yanlız, yanlızlıklarında kalabalık sevdalılar
Yanardağ misali fokurdayan yürekleriyle
Kal diye haykırırken iclerinden gizlice
Git dedi ya catallanan dilleriniz
İsyan edip kötü kadere şansa
Beddualar ederim şu kara bahta
Anlamasalarda cektiğim ahta
Asıl isyanım o sahte dostlara
Yüzüme gülüpte yanımda duran
Katlime bir sebep aranacaksa eğer,
Günün birinde
Lütfen.... Bu gözlerin olsun.
Ve ben doruklarındayken ebruli derinliğin
Çoçuksu tebessümün ile saplansın
Her göz kırpmanda gönlüme kirpiklerin
Bir akşam üstüydü görmüştüm seni
Akıldan eyledin ey güzel beni
Bilmedim günlerce ne ettiğimi
Hayalde eş tuttum kendime seni
Tütünün dumanı kahvenin falı
Dar dik güzelim dar mor gömleğini
Sallandır hoplat zıplat memelerini
Kısa kes gömleğini göster göbeği
Tak aynalı kemeri kıvırt belini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!