Ey Sâlik!
Doğruyu söyledim cephe aldılar,
Geleneksel inanç tapıcıları;
Yezit'çe üstüme zulüm saldılar,
Emevi Kültürü kapıcıları..
Şâh damarından da yakınsa Allah,
Aracı da nedir daha ey küstah!
Mekke'li müşrik de Allah der İlah,
Şeyh, şıh el ayağı öpücüleri..
Arapça oku da mânâyı duyma,
Kur'ân'ı hayatın odağa koyma,
Onu bel üstü tut emrine uyma,
Allah Kelâmı'nın sapıcıları..
Tarsûsî, zehirli diyor balınız,
Ümmetliğe milim uymaz halınız,
Tutunduğunuz gör çürük dalınız,
Uydurulmuş bir din yapıcıları..
"Adem KAÇAR - 22/08/2018"
Adem KaçarKayıt Tarihi : 22.8.2018 16:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
YAŞAYAN PUTLAR: LÂT, UZZA, MENAT! Kur’ân’da Araplara ait üç putun ismi özellikle veriliyor. Acaba neden? Nüzul sırasına göre putların ismi ilk olarak Necm Sûresinde geçiyor. Yani 6 yıl boyunca putların ismi hiç geçmiyor. İlk olarak Necm Sûresinde üç putun ismi verilerek şöyle deniliyor: “Lât ve Uzza’yı ve diğer üçüncüsü Menat’ı gördünüz mü?” [Necm Sûresi/19-20] Sonra bunların aslında ne olduğuna geçiliyor. “Onlar” deniyor, gerçekte “Sizin ve atalarınız taktığı bir takım isimlerden başka bir şey değildir.” [Necm Sûresi/23] Yine “Onlar” deniyor, “Zanna ve nefeslerinin arzularına tabi oluyorlar” [Necm Sûresi/23]. Kendi taktıkları bir takım isimler (esmâen semmeytumûhâ)! Zan ve nefislerinin arzuları (tehve’l-enfüs).. Demek ki “put” denilen şeyin insanın iç dünyasındaki kökü, hevâ ve heves ile uydurulmuş bir takım “isimler”den başka bir şey değil. İnsanlar o “isimlere” anlam yüklüyor ve perestij ederek yüceltiyorlar. O “isimlere” dokundurtmuyorlar ve etraflarında atomu parçalamaktan da zor önyargılar oluşturuyorlar. Putları kırmak aslında bu “isimleri” alaşağı etmek ve etraflarında oluşturulan önyargıları kırmak demek oluyor. *** Peki mâdem putlar bir takım isimlerdir, taştan tahtadan yapılmış tasvirleri de nefislerin hevâsının dışa vurmuş sembolleridir, dahası Lât , Uzza ve Menat’ın tahtadan taştan yapılmış tasvir ve heykellerinin şu an yerinde yeller esmektedir, o halde tüm çağlara ve insanlara gelmiş Kur'ân'da bu “isimlerin” hâlâ yer almasındaki hikmet ve bizzat “isimlerin” anılmasının sebebi ne olabilir? Bu putlar öyle bir şey olmalı ki hâlâ yaşatılıyor, okuyan muhâtaplarının nefislerin hevâsından o günkü gibi kaynaklanıyor ve “isimlerinin” hâlâ bir anlam ifâde ediyor olması, tapınç nesnesi hâline getirilmiş olması lâzım! *** “LÂT” kelimesi etimolojik olarak “İlâh” kelimesinin bozulmuş hâli ve mutlak otoriteyi ifâde ediyor; El/Elot/Elat/Lat/Elohim/Allot//İlâh.. Eski çağlarda Aramice/İbrânice’ye kadar uzanan Arapça’nın kök dillerinde kişiyi “içeriden yöneten şey”, “mutlak itaat /otorite” kaynağı anlamında yukarıdaki kelimeler kullanılmaktaydı. Demek ki "Lât" isminin bugünkü karşılığı “OTORİTE” dediğimiz şeydir. *** “UZZA” kelimesi bunu tamamlıyor. Kur’ân’da kullanılan “Aziz” isminin daha değişik söylenişi. “Güç” , “kuvvet” anlamına geliyor. Aziz/Mu’ız/Muaz/Izzet/Muazzez.. Demek ki "Uzza" isminin bugünkü karşılığı da “GÜÇ, KUVVET” dediğimiz şeydir. *** Üçüncüleri olan diğer “MENAT” ise yine çok tanıdık; Menna/Mamon/Money/Many/Menat/Manat.. O bildiğiniz “PARA” demek yani! Çarlık Rusyası’nın para birimi “Manat”, Bugünkü Azarbaycan’ın, Türkmenistan’ın hala para birimi; “Manat”. *** Lât: Otorite.. Uzza: Güç.. Menat: Para.. Şimdi âyeti yaşayan yorumu ile yeniden okuyalım: “Otorite, güç ve üçüncüleri diğer para.. Bunlar sizin ve atalarınızın takdığı bir takım isimlerden başka bir şey değildir.. Onlar gerçekte zanna ve nefislerinin isteklerine/arzularına tabi oluyorlar..” Nefislerinin istek ve arzuları otorite, güç ve para arzuluyor. Bunlara ulaşmak için üçüne de perestij ediyorlar ve gözleri başka bir şey görmüyor, put gibi tapınç nesnesi haline getiriyorlar. Otoriteyi, gücü ve parayı kendilerinde toplamak/biriktirmek istiyorlar. Bunları elde etmek için girmedikleri kılık, atmadıkları takla kalmıyor. Bunlar için savaşıyor, vuruşuyor, kan döküp fesât çıkarıyorlar.. Otorite: Devlet, saltanat, taht, lider, ecdad, egemenlik, sınır, ulus.. Güç: Silah, petrol, toprak, nüfus, nüfuz.. Para: Sermaye, banka, altın, gümüş, dolar, euro.. Yeryüzünde kan döküp fesat çıkarmak bunlar için olmuyor mu? Yaşadığımız çağa dikkat ediniz! Otorite sevdâsından "Emperyalizm" doğmuş. Güç tapıncından "Faşizm" doğmuş. Para hırsından "Kapitalizm" doğmuş. İnsanlığın ezelî ve ebedî sorunu bu üçü; Lât (otorite), Uzza (güç/kuvvet) ve Menat (para) başka bir şey değil.. *** Ne diyor Kur’ân bu üçüne karşı? Allah’tan başka "otorite" yoktur (Lâ ilâhe illallah) "Güç ve kuvvet" yalnızca Allah’a aittir (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah) Ve üçüncüsü, "Mülk" Allah’ındır (Lehu’l-Mülk) Anladınız mı Kur'ân sâdece indiği devre hitap etmiyor, özünü kavrarsanız her dâim gençtir ve her çağ ile insanlarına bir ikâzdır anlayana...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!