Emevi Kerbela'yı Getirmiş Gargaraya

Bir mescit tahtasına yazmışlar uzun, uzun,
Güzel bir izahıdır bize ne olduğunun...

Bu gün aşure günü, bakın ne oldu diyor,
Bu gün her ne olduysa bir, bir liste ediyor.

Allah, Adem'i (a.s) bu gün, yaratmışmış cennette,
Yaratıldıktan sonra bu gün konmuş cennete;

Yasak meyveyi yemiş akabinde kovulmuş,
Hem de bu gün Adem'in (a.s) tövbesi kabul olmuş.

İdris aleyhisselam bu gün göğe çekilmiş,
Nuh'un tufanında da, bu gün, sular çekilmiş.

Ne tesadüf Hazreti İbrahim bugün doğmuş,
Nemrut'un ateşinden tam da bugün kurtulmuş!

Hazreti Davut'un da tövbesi kabul olmuş,
O da tövbe edecek, tam da, bu günü bulmuş.

Eyyüb'ün hastalığı bugün bulmuş şifayı,
Kızıldeniz'de tam bu gün kurtarmış Musa'yı!

Yunus (a.s) da bugün kurtulmuş balığın ağzından,
İsa'yı (a.s) da bugün almış küre-i arzından.

Hazreti Yakub'un da Yusuf'a kavuşması,
Gözlerinde yaşlarla oğluna sarılması...

Arşın, kürsünün, göğün, ayın ve yıldızların,
Yaratılmaları da, tam da, bu gün onların!

Gelmeyecek sanmıştım sıranın Hüseyin'e,
Kerbela denen yerde şehit edilmesine,

Nihayet en sonunda ondan da bahsedilmiş;
İşte, bu da olduydu, gibi geçiştirilmiş!

Halbuki kesin olan, bir tek, bu vardı bu gün,
Demek ki gargaraya getirilmişti bu gün.

On üçüncü maddede, bir zahmet, bahsedilmiş,
Falanca tarafından... Kısaca değinilmiş.

Diğerlerinin hepsi tarihi belli değil,
Der gibi sanki ortada kalmasın hiç delil.

Bir de bu günkü oruç sevabı anlatıyor,
Yahudi de tutarmış onu hatırlatıyor!

Kaynak desen, kaynak yok, tarihi ayarlama,
Kerbela'yı karartma, üstünü karalama...

Suçluyu kaçırmışlar böyle kalabalığa,
Emevi Kerbela'yı getirmiş gargaraya! ...