Bugün 30 Eylül bir pazar günü
Ve yağmur iniyor semalardan
Sanki benim içimdeki sızıyı anlatır gibi usul usul yağıyor
Sahi, niye değilsin yanımda
Kim bilir neredesin
Hangi tercihlerinle birliktesin
Saat belki on iki, belki de değil,
Bildiğim bir günü daha öldürdüm.
Sadece vakitim geçsin diye değil,
Akşam olunca bir daha öldürüldüm.
İstemediğim konusu yalan değil,
Ben sensiz olanlara seni aratıyorum,
Ben sensiz kalanlara seni yaratıyorum,
Seni saklayacağım, seni yazıp-andıkça
Kendimi çoğaltıyor, seni kuşatıyorum.
Unutturmayacağım, seni yaşatacağım,
Kendimi çoğalttıkça, seni kuşatacağım,
Gecenin birinde
Yine aklıma düşüyorsun ya
Kalbime ilişiyor
Beni yine üzüyorsun ya
Delirecek gibi oluyorum
Görmüyorum, duymuyorum seni
Bir güzelim sensin, bir de gökyüzü,
Gerisi denizler ötesi, hepsi.
Gökyüzüyüm gündüzüyle, gecesiyle,
Sen güzelim aşkıyla, neşesiyle
Uyumlu, esgin, el ele, ikiniz,
Mutlarla bezer, gönendirirsiniz
Dağılan inciler şimdi
Ölmekte olan bir şaire ait
Kanlı ellerinden dökülen
Masum, saf kelimelere
Bitab düşen yüreğinden çıkan
Hüzünlü, zaif seslere
Yaşayabilmem için,
Kavuşmak yeterli mi?
Yoksa sevmem mi yeterli?
İnancın var mı yaşamaya ve sevmeye...
Benim kalmadı...
Ya da kalmalı mıydı?
Ne çok özledim bir bilsen
Vazgeçemediğim, vazgeçilmezim
Sensiz geçen mevsimlerde biraz daha tükendim
Yağan yağmurlarda, kopan fırtınalarda
Hep seni aradım ümitsizce
Yalnız akşamlarda
Yakınlaştıkça kaybolan
Bir kente dönüşürdün
Keşfedilmezim olurdun
İçinde yolculuk etsem de...
Günahkar mevsimimdin.
Hiç umut yoktu sende
Seni ben;
sonsuzluğu taşıyan bir çekirdek gibi
sol göğsüme yerleştirmişken,
Sen, nasıl da bana gitmelerden söz edersin..
Seni ben;
büyüttüğüm sonsuz varlık ağacımın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!