İnsafın yokmu senin
Hep bana hep bana dedin
Bütün gelenleri yedin
Sırat köprüsünde iki yakanda ellerim
Kabe avlusunda seninle koşuşmayı özledim
Namaza gidişini aceleni özledim
Her zaman koruyan sahiplenen varlığını özledim
Bağırsan kırsan bileher halini özledim
Günler çabuk geçti hep koşturduk seninle
Gitti başının tacı
Arama başka yerde ilacı
Sonra çekersin acı
Bu han da sen bir yolcu
Herkes sana yabancı
Kederlenme çekme sancı
Beni bırakın yıllar yordu beni
Beni bırakın
Sesizlik istiyorum
Başım bir kazan bedenim yorgun
Açılırım belki
Beni bırakın
Dünyanın gailesi insanın çilesi
Varmı bunun ötesi
İbadet kurtarır herkesi
Bu mekanda azdır rahat
Edersen sen sefahat
Sendedir tüm kabahat
Bizi affedecek mi acap yaradan
Kurtaracak mı bizi derin yaradan
Sensin yeri gögü yaradan
Kurtar kullarını zulüm ve karadan
Sesini yükseltme engin konuş
Haksız duruma düşersin
Biraz metanetli ol ektiğini biçersin
Kim kazık dikmiş dünyaya
Sende bir gün gidersin
Yaşadığın zamanın hesabını ödersin
Dakik olmaktan bıktım
Acele etmekten sıkıldım
Rabbim huzur ver dedim
Bunlar gerçek olur dilerim
Saatlerim dolarsa ben neylerim
İmana gel bir gün kalkacak sıtındaki yük
Rabbin büyük tasalanma süzülme
İnsanların derdi bin çeşit
Sırat kolayca vermez geçit
Dünya bize bir imtihan
İşlediği günah gelir başına
Gece şimşek çakar
Gök gürleyince insan nasıl da korkar
Affına sığınır yüce rabbinin
Sabah güneş her yeri aydınlatır
İnsan geceyi cabuk unutur
Eskiden yaptığı gibi har vurup harman savurur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!