Emel Memetoğlu 1973 yılı Kasım ayında Aydın'ın Kuyucak ilçesinde doğdu.İlköğretimini Nazilli'de tamamladı.1990 yılında Nazilli Lisesi'nden mezun oldu.Aynı yıl girdiği Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1997 yılında mezun oldu.Burdur ili Ağlasun ilçesinde 2 yıl pratisyen hekimlik yaptı.Kırıkkale Yahşihan ilçesinde 1 yıl çalıştı.Şanlıurfa il merkezinde de görev yapmaktayken 2006'da Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin Anesteziyoloji ve Reanimasyon dalında uzmanlık öğrenimi yapmaya hak kazandı.Halen bu görevini sürdürmektedir.Ozan ...
Akan her damla göz yaşım,
Yüreğimde yeşertirken seni.
Bakışlarının değdiği her yanım,
Bil ki onulmaz yara yeri.
Ezerek geçtiğin gönlümde,
Sevda çiçeklerim biter hüzünle.
Gece zifiri karanlıktır,
Bilirim sokaklar ıpıssız.
Kulaklarımı patlatır gibi baş ağrım,
Ama gözlerimde dolaşan varlığın yeter.
Bazen ruhum dipsiz bir kuyudur,
Vücudumsa yorgun savaşçı,
Cama vuran yağmur damlasıyla,
Ansızın çalar kapısını gönlünün,
Tozlu raflardan savrulan anılar
Biraz buruk, biraz soluk,
Tüllerin ardında canlanır geçmişin.
Yaklaşırken yolun yarısına,
Başı ağır gelirken vücuduna,
Şimdilerde gönlü zor taşır bedenini.
Yorgunluk mu, yalnızlık mı,
İçindeki bu sıkıntının nedeni.
Ellerinde umutsuzluk izleri,
Yine yollarda boş bakan gözleri.
Gözlerindeki umudun yeşili olmalı,
Kara saçlarına karlar dolunca önce,
Sonra amansız hastalığın pençesi
Takılıp dökünce gümüş tellerini.
Yılların eskitemediği benzersiz gülüşünü,
Yüzündeki hüzünlü çizgilerin silemezken,
Göz yaşlarıdır fotoğrafların üzerine akan,
Zamanla onlar da kaybolur gider.
Genç bir yaprağın ölümüne benzer,
Daha sararmadan güçlü rüzgarla kopar dalı,
Sessizce kayıp iner yere.
Dolu dolu yaşanan günleri unutan gözlere,
Öyle bir şeydir ki hiç aklından çıkmayan,
Yapışınca yakana peşini bırakmayan.
Kimse bilmez sen de bilmezsin,
Sebebi nedir bu son verişin.
Her şeyi ardında bırakıp özlemeksizin,
Sanki yok olunca bitecek dertlerin.
Uçurum muydu beklediğin,
Upuzun gönlünce hayal ettiğin,
Yaşadığın bugüne dek özlemiyle.
İp miydi boynuna takıverdiğin?
Bu kadar kolay mıydı hayat?
Hani aşacağın yüce dağlar?
Zaman dur ki artık biri kendine,
Acımaktan vazgeçsin acımasızca.
Yeter artık lime lime bu kalp,
Kalmadı yer hançerlerin gölgesinde.
Öldürmedi delip geçenler,
Bir mıh gibi çakılı dururlar.
Hep yolculuk etmeyi düşlediğim tren,
Rayları üzerinde beklerken huzuru
Geçse gitse de üzerimden,
Savrulsa rüzgarıyla ruhum.
Gökyüzünde sahipsiz,
Kırmızı bir atkı olsam,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!