Yıllar su gibi akıp gidiyor,emekliliği düşünemiyorsunuz derken kovalanan yıllara sonunda yetişiyorsunuz
Emekliliğin önceleri ne olduğunu anlamıyorsunuz, izin dönüşü emeklilik istiyorsunuz,,uzun süren bayram tatili gibi,o tatil uzuyor sonra.bitmiyor, artık işe başlama tarihi geldi diyorsunuz, bir kaç sabah erkenden kalkıyorsunuz işe gidecek gibi, yılların alışkanlığı, gitmiyorsunuz,,gidemiyorsunuz
çağıranda yok sizi işe,,,, yüreğiniz işyerinde,sanki uzaktan orada ki çalışmalar film şeridi gibi önünüzden geçiyor,, sonra sık sık emekli olurken arkadaşlarınızın üstüne duygularını yazdıkları panoya takılıyor gözleriniz yürekten yazılmış dost yazılarını, usanmadan bıkmadan okuyorsunuz,
onlarla bir daha beraber olamıyacağınızı düşünüyorsunuz,, üzülüyorsunuz,,
onları ne kadar çok sevdiğinizi günler geçtikçe anlıyorsunuz ilk zamanlar onlarda alışamıyor telefonlar mailler,hal hatır sormalar, duygu fırtınası bitmiyecek gibi sanki sonra iş güç yaşam gailesi ve zamanın vefasızlığı giriyor araya yavaş yavaş azalıyor herşey telefonlarınız çalmaz,mailler gelmez oluyor işte o zaman emekliliğin ne demek olduğunu anlıyorsunuz
ikinci bir hayatın emekleme dönemini yaşıyor,alışmaya çalışıyorsunuz,
gündüz vakti boş sokaklarda yürürken kendinizi suçlu hissediyorsunuz iş vakti burada ne arıyorum,diye geçiyor içinizden sonra onada alışıyorsunuz
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız