Emekçi Kızın Hatıra Defterinden

Ali Doğan Dağbey
137

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Emekçi Kızın Hatıra Defterinden

Sevgimiz
Bir kış sabahı başlamıştı
Kar yüklü bulutlara göz kırpıyordu dağlar
Okul yolundaydım
Apayazdı yollar
Bembeyazdı karlar
Birden ürperdim
Yapayalnızdım hayatın orta yerinde
Az önce kahvaltıda bıraktığım
Ailem bile yoktu yanımda…

Öylece hülyalara dalarken
Yaşım henüz on altıydı
Dürüm dürüm babamınkilere benzeyen kulaklarım
Duyduğu sesi mırıldadı beynime
“İnsanoğlu yalnız doğar, yalnız ölür…”
Çok doğru
Sözcükler döküldü dudaklarımdan pembecik
Naif yüreğime doğru aktı
“ve yalnız sever insanoğlu…”
Evet insanoğlu yalnız seviyordu
Bedeli ne olursa olsun…

Sonra yan yana yürüdük onunla
Buz üstünde
Sanki bir balerin gibi sekiyordum parmak uçlarımda
Allah’ım aşık mı oluyorum
Diye sordu beynim körpecik yüreğime
Başımı kaldırdım hafifçe
Önümüzde koskocaman bir hayat uzanıyordu.

Birden cesaretimi topladım
Ve alnına baktım gayrı ihtiyari
Çok akıllıydı
Allah’ım çok akıllıydı
Birden onu sevdim
İnek yalamıştı sanki alnını
Daha anasından doğduğu ilk gün
Kenger dikeni gibi
Yukarıya dikelmişti alın kâkülü
Gözleri iki dolunay gibi bakan bir oğlan
Bir tek oğlan
Allah’ım dedim içimden
Sonra aklım iki üç saniye daldı gitti…

Sonra hülyalara daldım
Ondan bir oğlan iki de kız doğurdum
Oğlan ona
Kızlar tıpkı bana benziyordu…

Tam da ben düş sonrası ona bakarken
“Pardon” dedi “Adınız ne”
Tek çırpıda cevapladım
Sanki üstüme vazifeymiş gibi
“Hülya”…

Tekrar ürkek bir asaletle sordu
“Nereye gidiyorsun”
Donup kalmıştım
“Cumhuriyet Lisesi’ne” dedim
Diyebildim utanarak, fısıldayarak
Tanrısal bir tılsımla teslim olan
Dudaklarımın arasından…

“Ben de “ dedi utangaç bir edayla
Bahçelide güller kırmızı
Beyaz, pembe gonca güller
Çoktan solmuştu bu mevsimde…

Dedem dedim içimden
Annemi kaç kez getirip götürmüştü bu okula
Babamın kızınca kardeşime şamar atar gibi
Nazikçe yanaklarını okşadığı avuçları geldi aklıma
O benim tek erkek kardeşimdi
Prens gibi dolanırdı evimizin orta yerinde…

Seversem eğer sevdiğim erkeğe
Bu vahşi evrende beni koruyabilecek
Tek kudret
Ve bereket tanrısı diye teslim olmaya hazırdım…

Ve işte ilk aşk böyle başladı
Böyle geldi başıma aşk…

Onu çok sevdim
Kar üstünde defalarca
Yürüdük, yuvarlandık Ankara ayazında
Bozkır sonsuzluğunda…

Ve sonra herkes onu sevmeye başladı
Şeytan tüylü şey
Herkesin gözü ondaydı
Üst sınıflar alt sınıflar ve sınıfdaşlarım
Ve bedenimden utanmaya başladım o yaşta
Çok sevdiğim dostlarımı
Ve okulumu terk etmek geçti içimden…

Sonra koptuk gittik
Şimdi duydum
Üniversiteyi bitirmiş…

Çok güzel yeşil gözleri vardı
Sarışın bir kızla evlenmiş
Mutlu ol prensip
Beyaz atın olmasa da
Ben seni zaten çok sevmiştim
Belki de aşk budur
Sen seversin el alır…

Ben de şimdi Kızılay’da bir emekçi kızım
Güzel bir mağazada tezgâhtarım
Allaha çok şükür
Az da olsa baba evime ekmek götürebiliyorum
Annem ve malulen emekli babam
Çok seviyorlar beni
Ben de onları…

Asgari ücretle
Tutunmaya çalışıyoruz hayata
Başımı da hep örtüyorum
Ayı gibi baktıkça erkekler
Yüreğimde de yepyeni bir umut
Kılıçdaroğlu diye biri çıktı geçenlerde
Çok dürüst
Bizden, emekçilerden söz etti
Yüreğimize dokundu elleri
Anam ve babam çok seviyorlar onu
Ben de.

“Umut unutulan dağın ardındadır kızım”
Derdi dedem
Meğer ne kadar haklıymış…

Adı Orhan’dı hiç unutmadım
Gözün kör olsun diyemiyorum ahh Orhan
Gözlerin çok güzeldi kıyamam
Gözünü toprak doyursun…

Ali Doğan Dağbey
Kayıt Tarihi : 31.3.2021 20:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Doğan Dağbey