Istanbul Bakirkoy 7Aralik
Rüzgâr, sabahın ipliğini çekip pencere perdesini kaldırdı,
havaya bir cümle yazdı görünmez mürekkeple.
Bir merdiven sahanlığında çarpıştı iki susuş;
toz kalktı, nabız hızlandı, ihtimaller çoğaldı.
Gün, omzundan kayan bir çanta gibi yere indi;
pazarın sonunda savrulan gazeteler gibi
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem